6 Mayıs 1972. Üç kızıl karanfil düştü toprağa. Gencecik Üç devrimci yiğidin yürekleri susturuldu 12 Mart faşizminin mahkemeleri tarafından verilen kararla.
Deniz, Hüseyin, Yusuf…Avuçlarında devrim ateşi, yüreklerinde işçi, köylü ve ezilen, sömürülen halkların güneşi zapt edeceklerine olan inançlarıyla Türkiye devrimin en güzel yüz metresini koştular. İpi en önce onlar göğüslediler.
Mustafa Kemal’in “Ya İstiklal Ya Ölüm” sözünü kendilerine şiar edinerek, “Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye” “Hoşt Amerika Puşt Amerika” sloganlarıyla, “Al Silahı Vur Beline, Emperyalizme Karşı” marşlarıyla antiemperyalist duruşlarından asla vazgeçmediler.
Antifeodal yapılarıyla, ABD’nin Yeşil Kuşak projesine ve 6’ıncı Filoya secde eden Ortaçağcılarla mücadele ettiler.
“Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği” diyerek, ki idama giderken haykırdıkları slogandı, Antişovenist tavırlarından asla taviz vermediler.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızı ve onun önderi Mustafa Kemal’i sahiplendiler. Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal ve Tam Bağımsız Türkiye yürüyüşü gerçekleştirdiler ve kendilerini, Türkiye Devrimin Önderi Hikmet Kıvılcımlı’dan öğrendikleri gibi “İkinci Kurtuluş Savaşçıları” olarak nitelendirdiler.
Bugün ülkemiz, Emperyalistlerin BOP planları dahilinde çepeçevre kuşatıldı. ABD ve AB Emperyalistlerinin BOP Planlarını yaşama geçirmek için görevlendirdiği ve iktidara taşıdığı AKP’giller bir yandan ezilen, sömürülen halkımızı işsizlik ve pahalılık cehenneminde nefes alamaz hale getirip intiharlara sürüklerken bir yandan da Laik Cumhuriyetin tüm kazanımlarına olanca hıncıyla saldırmaktadırlar. Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, yediğimiz ekmek kadar yaşamsal ihtiyaç olan Laiklik ilkesini yok etmektedirler. Ülkemiz bugün Muaviye-Yezid, günümüzdeki adlandırmasıyla CIA-Pentagon İslam’ının pençesinde, Faşist Din Devletine doğru koşar adım götürülmektedir.
Bugün 6 Mayıs. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın bedence aramızdan ayrılışının 49’uncu yıldönümü. İşte biz İkinci Kurtuluş Savaşçıları olarak bugün Denizler’den devraldığımız bayrağı dalgalandırıyoruz. Antiemperyalist, Antifeodal, Antişovenist tutumumuzdan asla taviz vermiyoruz. İnsanlığın kurtuluşu için mücadele ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz. AB-D Emperyalistleriyle, ülkemizi Ortaçağ karanlığına sürükleyen, Faşist Din Devletine doğru götüren gericilik ile mücadelemizi zaferle taçlandıracağız. (06.05.2021)
Ölenler dövüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
Akın var
güneşe akın
Güneşi zaptedeceğiz
Güneşin zaptı yakın!
Nazım HİKMET
Kahrolsun AB-D Emperyalizmi ve Yerli İşbirlikçileri!
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!
Halkçı Kamu Emekçileri