Birleşik Kamu İş Açlık ve Yoksulluk Bütçesine DUR diyemedi

Birleşik Kamu İş Açlık ve Yoksulluk Bütçesine DUR diyemedi

 

“Emeğimizi gasp edenlere, iş güvencemize göz dikenlere, soframızdaki ekmeğimize, çocuklarımızın geleceğine kast edenlere, bizleri açlığa ve yoksulluğa mahkûm edenlere karşı 14 Aralık’ta Saat 11.00’da Tandoğan Meydanı’ndayız.” Birleşik Kamu İş Merkez Yönetim Kurulu böyle kallavi bir ilanla duyurdu “Türkiye çapında” yapacağı mitingi. Konfederasyonun sitesindeki afişte toplanma yeri Atatürk Kültür Merkezi, toplanma saati 09:30.

Öncelikle üye sayısı 100 binlere yaklaşan bir konfederasyonun yöneticilerinin;

Merkezi olarak bütün üyelerini toplayacağı bir mitingin kararı nasıl alınır, alınan miting kararı nasıl yaşama geçirilir, nasıl en geniş şekilde duyurusu yapılır, illerde, işyerlerinde nasıl hazırlıklar yapılır, üyeler nasıl duyarlı hale getirilir, üyelerin duyarlı hale getirilmesi için afiş, el ilanları, bildiriler nasıl hazırlanır, bu dokümanların bütün kamu emekçilerine ulaştırılması için nasıl bir çalışma yapılması gerekir, bütün bunları öğrenmesi gerekir.

Öğrenememişler.

Mustafa Kemal’i mücadelenin merkezine koyan bir Konfederasyonun yöneticilerinin;

Mustafa Kemal gibi kararlı olması, Mustafa Kemal gibi zaferin geleceğine inanmaları, Mustafa Kemal gibi inançlı, Mustafa Kemal gibi yürekli olmaları gerekir.

Olamamışlar, inanmamışlar.

TÖS’ün, TÖBDER’in, Köy Enstitülerinin, Fakir Baykurtların geleneğine sahip olduklarını iddia eden bir Konfederasyonun yöneticilerinin;

Ortaçağ karanlıklarına doğru sürüklenen, Laikliği ayaklar altına alınan, Kuvayimilliye yadigarı bütün değerleri peşkeş çekilen bir Türkiye’de, “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır diyerek” ayağa kalkmaları, Mustafa Kemal’in Bursa Nutku’nu yeniden yeniden etüt etmeleri gerekir.

Bursa Nutku’nu okumamışlar, özümsememişler ve hep oturuyorlar.

İşte böyle bir Birleşik Kamu İş MYK’sının örgütlediği, düzenlediği “Türkiye Çapında” bir miting de bir basın açıklamasından, sıradan bir Ankara gezmesinden öteye gidemez. Yapmış olmak için yapılan, dostlar alışverişte görsün, üyeler ve muhalifler bir şeyler yapmadılar demesinler diye yapılan bir “Miting”.

Öyle olmasaydı, birçok öğretmenin sınav gözetmeni olarak görev aldığı, birçok Kamu Emekçisinin de sınava girdiği Açık Öğretim Sınavlarının olduğu bir gün seçilir miydi?

Öyle olmasaydı, toplanma yeri hazırlanan afişte AKM önü saat 09:30 olarak gösterilip, bir son dakika hamlesiyle ve de üyelere duyurulmadan toplanma yeri ve saati değiştirilir miydi?

Böyle örgütlenirse adını Miting koyduğun eylem, üye sayın bulsa bile 100 binleri, topladığın sayı da 300’ü geçemez. Ruhsuz, cansız ve moralsiz mitingle nasıl mesaj verilir AKP’gillere, nasıl dur denilir Kaçak ve Haram Saray’ın Bütçesine? Ve en önemlisi, nasıl umut verilir Kamu Emekçisine?

Yazık Birleşik Kamu İş’e inanmış, gönül vermiş Kamu Emekçilerine. Ne acı ki Birleşik Kamu İş, sendikaları bir ikbal kapısı gören, Milletvekilliği için, olmadı Belediye Başkanlığı için, o da olmadı Belediyelerde bürokratik bir makam için atlama tahtası olarak kullanan bir anlayış tarafından kuşatılmış durumda. Ve bu anlayıştan Kamu Emekçilerinin yararına bir şey çıkmadı şu ana kadar, bundan sonra da çıkmaz.

İşte 14 Aralıkta Ankara’da yapılan Miting bunun en büyük kanıtıdır. Ve kendine ilericiyim, devrimciyim, Atatürkçüyüm diyen bir Konfederasyonun düzenlediği bir mitingde alana girerken çalınan parça sanırız Rahmetli Müslüm’ün arabesk parçasıydı. Bilerek mi, kazayla mı, yoksa ‘Ankara Akşamı’na öğlenden itibaren yapılan bir hazırlık mı bilemiyoruz ama Birleşik Kamu İş’in illerden gelen üyeleri;

“Böyle bir aşk görülmemiş dünyada
Ne geçmişte ne de bundan sonra da
Arasalar bulamazlar rüyada
Göremezler seni yazdım kalbime”

sözleriyle irkildiler. Ankara’nın ayazının üzerine soğuk duş etkisi yaptı bu arabesk parça.

Bu anlayışla gitmez bu sendikalar. Biran önce Birleşik Kamu İş Devrimci Sınıf Sendikacılığı ilkelerini kuşanmalı ve bu silahlarla mücadele etmelidir. Birleşik Kamu İş, “Vatan aşkını söylemekten ve gereğini yapmaktan korkar hale gelmektense ölmeyi yeğ tutan” Bilimli-Bilinçli-İnançlı-Kararlı yöneticilerine kavuşmadığı sürece bu arabesk durumlar yaşanmaya devam edecektir.

 Devrimci Sınıf Sendikacılığının Birleşik Kamu İş’teki tek temsilcisi olan Halkçı Kamu Emekçileri olarak Birleşik Kamu İş MYK’sına naçizane önerimizdir. Bilmiyor olabilirsiniz Devrimci Sendikacılık nasıl yapılır. Ama öğrenebilirsiniz. Alın ellerinize akıllı telefonlarınızı, yazın Google Nakliyat-İş, izleyin görürsünüz. İzleyin öğrenirsiniz. Bunu yapabilirisiniz. Kendi üyelerinin, kendilerine üye olmayanların, Fransa’da Emekçi Halkın, Bolivya’nın, Venezuela’nın Emekçi Halkının haklarını nasıl savunuyor Nakliyat-İş, onlar için nasıl mücadele ediyor görün, izleyin, öğrenin, örnek alın.

Son Söz:

Kamu Emekçilerine, İşçi Sınıfımıza Emekçi Halkımıza yapılan bütün saldırılara, AKP’gillerin Ortaçağcı Politikalarına, Emekçilerin İşsizlik-Pahalılık-Zam-Zulüm Cehennemine doğru sürüklenişine DUR diyebilmenin, bu saldırıları püskürtebilmenin tek yoludur Devrimci Sınıf Sendikacılığı. Devrimci Sınıf Sendikacılığı ilkeleriyle mücadele edildiği zaman kitleselleşir, umut oluruz emekçilere, korku salarız Parababalarının iktidarlarına. 14.12.2019

 

Halkçı Kamu Emekçileri

Sosyal Medyada Paylaşın: