19. 06 2020 tarihinde saat 18.00 da, İzmir Konak- Alsancak ÖSYM binasının önünde Halkçı Kamu Emekçileri olarak “AKP’giller iktidarının eğitimdeki bilim dışı, mantık dışı, ahlak dışı uygulamaları çocuklarımızın geleceğini ve sağlığını hiçe sayıyor!” başlıklı basın açıklamamızı yaparak AKP’gillerin Korona salgını sürecinde öğrencilerimizin-velilerin ve eğitim emekçilerimizin sağlığını hiçe sayarak LGS ve YKS gerçekleştirmelerini protesto ettik.
Yaptığımız basın açıklamasında, AKP iktidarının salgın sürecindeki halk düşmanı politikalara değinerek,
Virüse bir çare bulunmamışken, tehlike devam ediyorken, tüm bilimsel uyarılara rağmen, Parababaları düzeninin iktidardaki temsilcisi AKP’giller insanlarımıza, emekçi halkımıza, “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” uygulamasını reva gördüğünü; Her zaman olduğu gibi, Patronların kârının, işçi, emekçi insanlarımızın sağlığından daha önemli olduğunu; başta halkın sağlığı olmak üzere, işi, aşı, barınması, eğitiminin umurlarında bile olmadığını; Halkımızı yıllardır Allah ile kandıran AKP’giller’in, bu süreçte de din bezirgânlığı yapmaya, yalana, talana, vurguna devam ettiğini dile getirdik. Okulların 13 Mart tarihinde kapatılmasıyla birlikte Mili Eğitim Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu EBA TV’de yaşanan skandallara değinerek, uzaktan eğitimde yaşanan bir diğer ve en önemli sıkıntının da yoksul halk çocuklarımızın internete erişemiyor olması olduğunu ifade ettik.
Halk çocukları bu sıkıntıları yaşarken, özel okullarda okuyan çocukların sahip olduğu imkanlardan dolayı eğitimlerinde ve sınava hazırlık süreçlerinde çok bir aksama olmadığını, hal böyleyken devlet okulunda okuyan öğrenci ile özel okulda okuyan öğrenci arasında fırsat eşitsizliğin daha da arttığına vurgu yaptık.
Sık sık “Paralı Eğitim İstemiyoruz! Gerici Ezberci Eğitime Hayır! Asıl Virüs AKP İktidarıdır! İşsizliğe Pahalılığa Zama Zülme Son!” sloganları atığımız eylemimizde;
“20 Haziran’da LGS, 27-28 Haziran’da YKS var. Milyonlarca gencimiz, aileleri ve sınav görevlileri okullara doluşacak, bilim insanlarımızın ısrarla uymamız gerektiğini söyledikleri fiziksel mesafe kuralı neredeyse kesin olarak çiğnenecek; aynı zamanda gençler hastalığı kapma korkusuyla belki sınava odaklanamayacaklar. Asemptomatik ancak taşıyıcı ve bulaştırıcı olanlar varsa, bu da salonlarda bulunan diğer gençlerin-görevlilerin sağlığını tehdit edecek.
1 Haziran itibariyle tüm kısıtlamaların kalktığı ve vaka sayılarının doğal olarak yeniden artışa geçtiği şu zamanda milyonlarca öğrencinin gireceği bu sınavlarda birçok kişinin hayatını tehlikeye atmak, akıl ve bilim dışı bir uygulamadır. Öğrenciler ve aileleri de bu gerginliği yaşamaktadırlar.
Böyle bir süreçteyken yapılacak ölçme ve değerlendirmenin sağlıklı olmayacağı, mevzubahis olan çocuklarımızın geleceklerini, hayallerini kişisel çıkarlarınıza mahkum edemezsiniz. Mağduriyet yaşayan bu gençlerin isteklerine kulak tıkayamazsınız” ifadeleri ile AKP’gillerin ahlak dışı, bilim dışı uygulamalarını bir kez daha kamuoyuna haykırdık.
Eylemimizi, halkımızı yoksulluğa, açlığa, Ortaçağcı eğitime mahkum eden bu sömürü düzenine karşı örgütlü mücadeleye çağırarak ve “Yaşasın laik, bilimsel, demokratik, parasız eğitim mücadelemiz!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” sloganları atarak bitirdik.

İzmir’den Halkçı Kamu Emekçileri