Hükümet ve yandaşsen arasında iki yılda bir yapılan ve orta oyununa dönüşen toplu sözleşme görüşmelerine göre 2022-2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sağlanan anlaşmaya göre, memur ve memur emeklilerinin maaşlarına 2022’nin ilk altı ayı yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 7, 2023’ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapılması karar altına alınmıştı.

Memurlar maaşlarına 6 ayda bir zam yapılıyor. Toplu sözleşme zammı + enflasyon farkına göre yapılan zamlar memurların maaşlarına yansıyor. Dolayısıyla memurlar ve emekliler TÜİK verilerine göre maaş farkı aldığından enflasyon rakamlarını yakından takip ediyor.

Memur ve emekli zam oranlarını belirlemede temel kriter olan enflasyon oranları açıklandı. Buna göre TÜFE’deki (2003=100) değişim 2023 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %3,92 yıllık 38,21 oldu. 6 aylık enflasyon ise yüzde 19,77 olarak gerçekleşti. Böylece 6 aylık enflasyon farkı da yüzde 19,77 oldu.

Bağımsız akademisyenlerce oluşturulan ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Haziran ayında %8.54 arttı. ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranı ise %108.58 olarak gerçekleşti. ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE’deki yılbaşından itibaren 6 aylık artış oranı %50.53 olarak gerçekleşti. Bu oranlara göre TÜİK ile ENAGrup arasındaki fark neredeyse üç kat.

Bu oranla birlikte memur maaşlarına gelecek refah payı hariç zam ise yüzde 17,55, emekli maaşlarına gelecek refah payı hariç zam yüzde 19,77 oldu.

AKP’gillerin Meclis’e sunduğu kanun teklifiyle memurlara yüzde 17,55’lik zamma ek olarak 8 bin 77 TL’lik seyyanen artış yapılacak. Açıklanan orana göre en düşük memur maaşının 22 bin 17 TL olması bekleniyor.

Bilindiği gibi net asgari ücret 20 Haziran Salı günü 11 bin 402 TL olarak belirlendiğinde, o günkü kurla bu rakam 483 dolara denk geliyordu. Bugün Dolar 26 TL buna göre asgari ücret 438 Dolar ediyor kayıp 45 dolar yani işçiler yeni asgari ücretten maaş alamadan ücretleri bin 170 TL erimiş oldu.

Benzer şekilde Memur ve memur emeklileri de daha zamları netleşmeden ve zamlı maaşları ellerine geçmeden yapılan devasa zamlar ile erimeye başlamış durumda.

Katma Değer Vergisi (KDV), yüzde 18 olan ürünlerde yüzde 20’ye, yüzde 8 olan ürünlerde ise yüzde 10’a çıkarıldı.

Deterjan, sabun, tuvalet kâğıdı, bebek bezi gibi temel ihtiyaç ürünleri ve yeme-içme sektöründe KDV, Martta yüzde 18’den yüzde 8’e inmişti. Bugün yayımlanan kararla söz konusu ürünlerdeki KDV bundan böyle yüzde 20 olacak.

Mobilya, beyaz eşya, elektronik ürünler, otomobil, sigara ve alkol gibi pek çok kategoride ise KDV yüzde 18 olarak uygulanıyordu. Bugünden itibaren bu oran yüzde 20 olacak.

Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), 2023 yılı sonuna kadar yeni tescil edilecek araçlar ve mevcut trafiğe kayıtlı araçlar için iki katına çıkarıldı.

Soygun, vurgun ve hırsızlar imparatorluğu olan AKP’giller bir yandan halkımızı Ortaçağ karanlığına sürükleyerek ruhlarını boğarken, diğer yandan zamlarla yaşamlarını çekilmez hale getiriyor. Bir avuç vurguncu parababasının küplerini dolduruyor.

TÜRK-İŞ, Mayıs 2023’e ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre, 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı Nisan ayında 10 bin 135,50 lira iken Mayıs’ta 10 bin 10 bin 362,01 liraya çıktı.

Kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise Nisan’da 33 bin lira iken Mayıs’ta 33 bin 752,48 liraya yükseldi. Bekar bir çalışanın aylık toplam yaşama maliyeti ise Mayıs ayında 13 bin 440 liraya ulaştı.

Seçim sonrası dövizdeki artış %30 bunun anlamı halkımızın %30 daha yoksullaşmasıdır. Halkımız zamla yatıyor zamla kalkıyor. Patates, soğan, domates, ekmek, simit, daha nice gıda maddesi günden güne zamlanıyor, “açlık ordusu” büyüdükçe büyüyor! Bugün Türkiye’de toplumun % 60’dan fazlası asgari ücret ve civarında bir ücret ile yaşıyor. Asgari ücret de açlık sınırının altında kaldığı için bu da halkın yaklaşık yarısının açlık sınırında yaşaması anlamına gelmektedir.

Yani, ülkemizde “Asgari Ücret” adı verilen sefalet ücretinin bu yılki zamlı hali, Halkımızın mutfak masraflarını dahi karşılamayacak düzeydedir.

Başta kamu emekçileri olmak üzere emekçi halkımızı çok zorlu günler bekliyor. Bu karanlık günlerden çıkış mümkün yeter ki umudumuzu yitirmeyelim.

Örgütlenelim, birleşelim bir avuç soyguncu, kamu malı hırsızı, vatan düşmanı parababaları düzenine karşı mücadele edelim.

Biz deneyimlerimizden çok iyi biliyoruz ki “ÖRGÜTLÜ HALK YENİLMEZ”

Halkçı Kamu Emekçileri olarak diyoruz ki: Bu gidişin elbet bir sonu olacak, bu zamların, soygunların hesabı Halkın İktidarında sorulacak.

Açlığa, yoksulluğa, kan ve gözyaşına mahkûm edilen Kamu emekçilerimiz, İşçi Sınıfımız ve Emekçi Halkımız ABD-AB Emperyalistlerini ve işbirlikçilerini yenecek! (07.07.2023)

HALKÇI KAMU EMEKÇİLERİ