2022 1 Mayıs’ı: Birleşik Kamu İş bir istatistik kurumu değil, mücadele örgütü olmalıdır!  Yaşasın Taksim Mücadelemiz!

2022 1 Mayıs’ı: Birleşik Kamu İş bir istatistik kurumu değil, mücadele örgütü olmalıdır! Yaşasın Taksim Mücadelemiz!

Türkiye İşçi Sınıfı ve Emekçi Halkı, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ı bu yıl çok daha zor koşullar altında karşılıyor. AKP’giller İktidarının bekçiliğini yaptığı sömürü düzeninin çarkları arasında ezilen halkımız yoksullaştıkça yoksullaşıyor, her yeni güne ardı arkası kesilmeyen zamlarla uyanıyor.

Asgari Ücret adını verdikleri Sefalet Ücretine yapılan sözde zam, halkımızın alım gücünün zayıflamasından dolayı çoktan eridi gitti. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş’in Mart ayı araştırmasına göre Açlık Sınırı 5 bin 738 TL’ye yükseldi. AKP’giller’in “son 45 yılın en yüksek Asgari Ücret artışı” yaptıklarını iddia ederek halkımızı alenen kandırdıkları Sefalet Ücretinin 4 bin 253 TL olduğunu düşünürsek, İşçi Sınıfımızın ve Emekçi Halkımızın resmen açlığa mahkûm edildiğini görmek hiç de zor değildir. Yoksulluk Sınırının ise yanına dahi yaklaşamamaktadır Emekçi Halkımız. Yine Kamu-Ar tarafından yapılan araştırmaya göre Yoksulluk Sınırı Mart ayında 17 bin 349 TL olarak hesaplanmıştır.

İşte Halkımızın yaşadığı, giderek katmerlenen bu İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm Cehenneminde 2022 yılının 1 Mayıs’ı İşçi Sınıfının, Kamu Emekçilerinin, çalışan, üreten, değer yaratan, alınteriyle geçimlerini sağlayan tüm insanlarımızın taleplerini, tepkilerini ve mücadele azmini dile getirmesi bakımından daha da önemli hale gelmiştir.

Ancak üzülerek görmekteyiz ki ne Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş ne de onun bünyesindeki en büyük ve en etkili sendika olan Eğitim İş, 2022 1 Mayıs’ına gereken önemi göstermektedir. Örneğin Birleşik Kamu İş ve Eğitim İş yöneticilerinin kendi aralarında, kapalı devre görüşmelerinin dışında 1 Mayıs programının ne olduğu, 1 Mayıs’ın başta İstanbul olmak üzere hangi alanlarda, nasıl kutlanacağına ilişkin net bir bilgi mevcut değildir.

Bu durumun nedeni bellidir: Birleşik Kamu İş ve Eğitim İş ne yazık ki 1 Mayıs’ları eskilerin deyimiyle “def-i bela”, yasak savma kabilinden görmektedir. Genel Kurullarda ve çeşitli toplantılarda netçe altını çizdiğimiz gibi Birleşik Kamu İş’in de Eğitim İş’in de ilkelere dayanan bir 1 Mayıs politikası yoktur. Her yıl konfederasyon ve bağlı sendika üyeleri “Acaba bu yılın 1 Mayıs’ında ne yapılacak?” diye beklemekte, son güne kadar da bu sorunun cevabını öğrenememektedir. Böyle olunca da koskoca konfederasyon için 1 Mayıslar neredeyse yok hükmünde olmaktadır.

Burada bir parantez açmakta fayda vardır. Birleşik Kamu İş’in en büyük sendikası olan Eğitim İş’in konfederasyonda ister istemez belirleyici bir rol oynadığı, konfederasyona birçok konuda öncülük ettiği, hatta zaman zaman konfederasyona rağmen kendi kararlarını uyguladığı herkes tarafından bilinmektedir. Ancak iş 1 Mayıs’a geldiğinde Eğitim İş de sessizliğe gömülmekte, topu konfederasyona atmaktadır. Ne yazık ki Eğitim İş’in yeni yönetimi de aynı yola başvurmuş, 1 Mayıs konusunda hayal kırıklığı yaratmıştır.

Bilindiği gibi 1 Mayıs dendiğinde, tartışmalar ister istemez özellikle İstanbul’daki kutlamalara odaklanmaktadır. DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin başını çektiği çeşitli örgütler ve siyasi yapılar bu yıl 1 Mayıs’ta, AKP’giller’in bir doğa katliamı sonucu yarattıkları Maltepe Dolgu Çukuru’nda olacaklarını ilan etmişlerdir. 1 Mayıs’ın Türkiye’deki anavatanı olan Taksim’den çoktan vazgeçmiş olan bu yapılar, geçen yıllarda da hatırlanacağı gibi tıpış tıpış devletin gösterdiği Bakırköy Pazar Çukuru’na gitmeyi tercih etmişlerdi. Taksim Mücadelesinden vazgeçerek İşçi Sınıfı Davasına ihanet eden bu yapılar en azından tutarsızlıklarında tutarlıdırlar. En azından nerede olacaklarını, ne yapacaklarını 1 Mayıs’tan haftalar önce ilan etmektedirler.

Ancak üzülerek görmekteyiz ki Birleşik Kamu İş ve Eğitim İş, söz konusu 1 Mayıs olduğunda tutarsızlığında da tutarsızdır. Birleşik Kamu İş-Eğitim İş, 2022 1 Mayıs’ında İstanbul’da Maltepe’de olacağına dair bir açıklama yapmamıştır. Konfederasyonumuz Maltepe dışında başka bir yerde olacağını da bugüne kadar açıklamış değildir. O halde üzülerek belirtmeliyiz ki Birleşik Kamu İş 1 Mayıs’ta İstanbul’da yoktur. Muhtemelen 1 Mayıs günü yüzlerce kolluk eşliğinde, sessiz sedasız Taksim Meydanı’na çelenk bırakılarak “belayı” def etme yoluna gidilecek, birkaç fotoğraf çektirilerek işin içinden sıyrılmaya çalışılacaktır. Bu tutum, kamu emekçilerinin bel bağladığı Birleşik Kamu İş’e ve Eğitim-Bilim Hizmet Kolunda Türkiye’nin en büyük üçüncü sendikası olma yolunda ilerleyen Eğitim İş’e yakışmamaktadır.

Birleşik Kamu İş ne yazık ki sadece Türkiye’de yaşanan açlığı, yoksulluğu, sefaleti araştıran, rakamlara döken, TÜİK benzeri bir “istatistik kurumu” olmaya doğru gitmektedir. AKP’giller’in yalancı TÜİK’inden farkı ise gerçek rakamları dile getirmesidir. Bu elbette küçümsenecek bir şey değildir, önemli bir çalışmadır. Ancak konfederasyonun açıkladığı ve doğruluğundan kuşku duymadığımız rakamlar dahi ne kadar yoğun bir mücadele yürütülmesi gerektiğini göstermektedir. İşte bu mücadelenin en önemli kilometre taşlarından biri 1 Mayıs’lardır. Bir taraftan AKP’giller’in yalanlarını çürüterek gerçek rakamları ortaya koyarken, diğer taraftan buna karşı mücadelenin billurlaştığı 1 Mayıs’larda pasif bir tutum sergilemek tam bir paradokstur. Bu tutumdan derhal vazgeçilmelidir.

Halkçı Kamu Emekçilerinin 1 Mayıs politikası nettir. AKP’giller diktatörlüğünün İşçi Sınıfına ve Emekçi Halkımıza karşı beslediği düşmanlığın en yalın göstergelerinden biri, Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs’larda İşçi ve Emekçilere yasaklanmasıdır. O Taksim ki 1977 1 Mayıs Şehitlerinin kanlarıyla sulanmıştır. O Taksim ki Şanlı Gezi Direnişi’miz sırasında şehitler vermek pahasına savunulmuştur. Mademki AKP’giller Taksim Meydanı’nı bir kavga alanı olarak görmektedir, o halde Türkiye’nin Gerçek Devrimcileri de bu çıkar amaçlı suç örgütüne karşı “hodri meydan” demektedir. Hiç kimse mücadele kaçkınlığını perdelemek için bize “alan fetişizmi”, “daha kitlesel kutlamalar” teraneleri okumasın. Taksim özgürleştirilmediği sürece Türkiye’de 1 Mayıs kutlamaları için “yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim”ler misali alan aramaya kalkışmak, Türkiye İşçi Sınıfına ve Emekçi Halkımıza ihanettir. Tam bir teslimiyet ve diz çöküştür.

Halkçı Kamu Emekçileri 1 Mayıs’ta 1 Mayıs Alanı’nda, Taksim’de olacaktır.

Yaşasın 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!

Yaşasın Taksim Mücadelemiz!

Taksim Vatandır, Vazgeçilemez!

22 Nisan 2022

Halkçı Kamu Emekçileri

Sosyal Medyada Paylaşın: