Birleşik Kamu-İş’in 5’inci Olağan Genel Kurulu’nda Halkçı Kamu Emekçileri Olarak Devrimci Sınıf Sendikacılığının Kızıl Bayrağını Dalgalandırdık

Birleşik Kamu-İş’in 5’inci Olağan Genel Kurulu’nda Halkçı Kamu Emekçileri Olarak Devrimci Sınıf Sendikacılığının Kızıl Bayrağını Dalgalandırdık

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu 5’inci Olağan Genel Kurulu, 18-19 Aralık 2021 tarihinde Ankara’da Akar Otel’de yapıldı.

Kongremiz, ABD Emperyalizminin proje partisi olan AKP’nin, Pensilvanyalı İblis FETÖ ile birlikte gerçekleştirdikleri 15 Temmuz Ganimet Paylaşım Savaşı ile Laik Cumhuriyet’i, Mustafa Kemal’i, Kuvayimilliye’yi ve tüm değerleri yıkarak, çürüterek ülkemizi hızla Ortaçağ karanlığına götürdüğü bir dönemde yapıldı.

Birleşik Kamu-İş’in 4’üncü dönem yöneticileri, sınıf sendikacılığını temel aldıklarını, Mustafa Kemal ve kurucu değerlere sahip çıktıklarını sadece kürsülerden söylemiş ancak bu iradesini sokağa, eylemlere yansıtıp kurucu değerlere sahip çıkamamıştır. Halkçı Kamu Emekçileri, Konfederasyonumuzun 4’üncü dönem yönetiminin başarılı eylemlere, etkinliklere imza atamadığını net bir şekilde tespit etmektedir. Bu durum kongre sırasında yapılan konuşmalara da yansımıştır. Kongremiz ne yazık ki olması gerektiği gibi coşkulu ve heyecanlı bir kongre olmaktan uzak kalmıştır. Örneğin genel kurullarda en önemli aşamalardan biri olan çalışma, denetleme ve disiplin raporları üzerine çok fazla söz alınmaması, hatta divanın zaman doldurmak için bazı kişilere söz hakkı vermeyi kendisinin teklif etmesi bizler açısından hem üzücü hem de şaşırtıcı olmuştur.

Kongrelerde bir yandan geçmiş dönemin eleştirisi, değerlendirmesi yapılırken diğer yandan gelecek dönem ile ilgili yapılacaklar, programlar, hedefler tartışılmalı, değerlendirilmelidir. Ne yazık ki, Birleşik Kamu-İş kongresinde bu biçimde bir çalışma ortaya konulamamış, birkaç delegenin yüzeysel birkaç konuya değinmesinden öteye gidememiştir. Kongre baştan sona ilkesiz birliktelikler ile, her aşamasında sonuca odaklanmış daha açık ifade ile koltuk pazarlıkları üzerine oturmuştur.

Örneğin AKP’giller’in yarattığı ekonomik enkazdan dolayı maaşları eriyen, geçinemez hale gelen kamu emekçilerini bu cendereden kurtarmak için nasıl bir eylem planının hayata geçirileceği tartışılmamıştır. Bu konuda uzun erimli bir program ortaya konmamıştır. Bu kadar yakıcı bir soruna dair yeterince adım atmayan 4’üncü dönem MYK’sı eleştirilmemiştir.

Başta İşçi Sınıfı ve emekçi halkımızın sınıfsız, sömürüsüz bir toplum mücadelesi olmak üzere, Mustafa Kemal, Laik Cumhuriyet ve kurucu değerlerimize; Cesaret Vatanına sahip Halkçı Kamu Emekçileri sahip çıkmış, kongre öncesi ve kongrede kamu emekçilerinin devrimci sesi, nefesi olmuştur.

Halkçı Kamu Emekçileri kongreden günlerce önce listesini açıklamış, kongre bildirgesini yayınlamış ve amaçlarını, ilkelerini ifade eden spotlarla hem Birleşik Kamu-İş delegasyonunu, üyelerini hem de tüm kamuoyunu bilgilendirmiştir. Bu doğru devrimci davranış konfederasyonumuzun tabanında da olumlu karşılanmış, özellikle sosyal medyada da bu tutumumuz saygıyla, takdirle karşılanmıştır.

Halkçı Kamu Emekçileri adayları devrimci sınıf sendikacılığı anlayışını kongre salonunda yaptıkları konuşmalarda da dillendirmişlerdir. Adaylarımız ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, politik durumu açıklamışlardır.

Kamu emekçilerinin ekonomik, demokratik ve özlük haklarını korumaktan başka hiçbir kaygı taşımayan adaylarımız, aynı zamanda konfederasyonumuzda gözlemlediğimiz eksiklikleri yapıcı bir dille ifade etmişlerdir. İçinde bulunduğumuz pahalılık ve yoksulluk cenderesine karşı günü kurtarıcı, yasak savıcı eylemler değil, planlı, programlı ve uzun erimli bir mücadele stratejisi izlenmesi gerektiğini belirtmişlerdir.

AKP’giller tarafından aşama aşama yok edilme noktasına getirilen Laikliğin önemini vurgulamışlar, konfederasyonumuzun öncelikleri arasında Laikliğin en etkin biçimde savunulması olması gerektiğinin altını çizmişlerdir.

Adaylarımızın dile getirdiği en önemli konulardan biri de konfederasyonumuz ve bağlı sendikalardaki yönetim kademelerinde kadın temsiliyetinin önemi olmuştur. Halkçı Kamu Emekçileri bunu sadece kürsüden dile getirmemiştir; adaylarımızın yarısı kadın arkadaşlarımızdan oluşmuştur.

Adaylarımız kürsü konuşmalarında aynı zamanda konfederasyonumuzun daha etkin bir mücadele yürütebilmesi için yapılması gereken başka birçok şeyi de net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Aidatların elden toplanması ilkesinden sınıf temelli dünya sendikal hareketinin yegâne temsilcisi Dünya Sendikalar Federasyonu’na üyeliğe kadar somut önerilerimizi dillendirmişlerdir.

Genel Kurulun ikinci gününde yapılan seçim ve ardından gerçekleşen görev dağılımı sonucunda; başarısız bir dönem geçiren konfederasyonumuzun genel başkanlığına, aynı zamanda işveren temsilcisi durumunda olan, kişisel nam, ün peşinde iken siyasi kariyerinde konfederasyonu adeta bir basamak olarak kullanan eski genel başkanın tekrar seçilmesi, maalesef kamu emekçilerinin ekonomik ve siyasi çıkarlarını koruma ve yükseltme mücadelesinde, önümüzdeki dönemi nasıl geçireceğimizi özetlemiştir. Yönetim kurulları kapsamında gittikçe sarı sendikacılık emarelerinin arttığı bu durum bize göre kamu emekçileri adına oldukça üzücüdür.

Halkçı Kamu Emekçileri olarak yeni oluşan MYK’nın eskisinden çok da farklı olmayacağı, dolayısıyla konfederasyonumuzun 4’üncü dönemde hapsedildiği eylemsizlik sarmalının 5’inci dönemde de devam edeceği yönündeki düşüncemizi üzülerek belirtmek istiyoruz.

Ancak Halkçı Kamu Emekçileri, 5’inci dönemde de Konfederasyonumuzun yaptıklarını ve yapmadıklarını yakından takip etmeye, öneriler getirmeye, yanlışları eleştirip doğrular konusunda hak teslimi yapmaya devam edecektir.

Halkçı Kamu Emekçileri İşçi Sınıfının ve halkımızın tarihten gelen haklı ve meşru davasını yılmadan, bıkmadan, kararlılıkla, ekonomik, demokratik ve özlük haklarını korumaktan başka hiçbir kaygı taşımadan savunmaya devam edecektir!

Halkçı Kamu Emekçileri, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mıza, başta Mustafa Kemal olmak üzere tüm kahramanlarımıza, kurucu değerlerimize kararlılıkla, cesaretle sahip çıkmaya devam edecektir!

Halkçı kamu Emekçileri, Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’den devraldığı Laik Cumhuriyet bayrağını İkinci Kurtuluş Savaşı’nın aziz kalelerinin burçlarına dikecektir!

Yaşasın Devrimci Sınıf Sendikacılığı Mücadelemiz!(02.01.2022)

HALKÇI KAMU EMEKÇİLERİ

Sosyal Medyada Paylaşın: