AKP’giller 2021-2023 dönemi için Kamu Emekçilerini yine açlık ve yoksulluğa mahkûm etmek istiyor!

AKP’giller 2021-2023 dönemi için Kamu Emekçilerini yine açlık ve yoksulluğa mahkûm etmek istiyor!

AKP’giller’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin “2022 yılının ilk 6 ayında yüzde 5, ikinci 6 ayında yüzde 6, 2023’ün ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 6 artı 6 ve enflasyon farkları teklifini veriyoruz. Bu taleplere karşı verilen bir tekliftir. Bunlar müzakere edilecektir, bu müzakerelersin sonucundan da uzlaşacağımız bir oranda hem enflasyonu kontrol altına alacak bir çizgi içerisinde hem de çalışanlarımızı enflasyona karşı koruyacak bir ücret politikasında karar aşamasına geliriz”, şeklinde açıklama yaptı.   (Milliyet 12.08.2021)

Bilgin, yukarıdaki zam önerilerini, Merkez Bankasının 2022 yılı için enflasyonu tek haneli bir rakama indirme hedefinin olduğunu belirterek paylaşmış.

Siz bugüne kadar Merkez Bankasının enflasyon tahmininin hiç doğru çıktığına tanık oldunuz mu?

Ebetteki kocaman bir hayır!

O halde hükümetin yalan makinesine dönüşen TÜİK ve Merkez Bankasının enflasyon tahminini neden baz alır Bay Bilgin?

Bozacı Hükümetin şıracısı TÜİK ve Merkez Bankası olduğu için olmasın?

Akademisyenlerden ve eski bürokratlardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’na göre (ENAG), Türkiye’de 2020’de enflasyon oranı yüzde 36,72.

Peki yalan makinesi TÜİK’e göre 2020 enflasyonu ne kadardı?

Yüzde 12,28…

Şu halde ENAG ile TÜİK arasındaki enflasyon farkı 24.44.’tür. Bu rakamlara göre 2020 yılında kamu emekçileri yüzde 24,44 oranında yoksullaşmıştır. Kaldı ki emekçi halkımızın yaşadığı sokak enflasyonu ya da çarşı-pazar enflasyonu diye de ifade edilen enflasyonun yüzde 50’lerde olduğu bilinmektedir.

AKP’giller’in hiç yüzleri kızarmıyor, insanın yüzü manda gönünden olsa çatlar, ama bunlar Dördüncü Tür Yaratıklar olduğu için böyle bir durumun olması mümkün değildir…

Ülkemizdeki yangın, deprem, sel gibi felaketler halkımızı canından bezdirmiş, deyim yerindeyse ülkemiz yangın yerine dönmüştür. Cennet vatanımızın tüm yeraltı yerüstü değerleri ve bütün Kuvayimilliye yadigârı kurumlarımız yerli ve yabancı Parababaları ve onların işbirlikçisi AKP’giller tarafından haraç mezat satılmış/yağmalanmıştır. Bu satışı-ihaneti yapanlar küplerini doldurmuştur, trilyonlarca doları bulan yağma yapmışlardır ve ne yazık ki hâlâ da yapmaktadırlar.

Buna karşın AKP’giller eliyle ülkemizin gerçekten değer yaratan emekçileri işsizliğe, pahalılığa, açlığa ve hatta ölüme mahkûm ediliyor.

Gerçekten değer yaratan işçi-emekçilerimizin yaşam standartlarının bilimsel ölçütü şu şekilde olmalıdır:

Asgari ücret normal geçim endeksinden (…) aşağı düşmeyecek. Günümüzde uygulanmakta olan asgari ücretin böylece 4 mislinden fazla bir artış sağlanmış olacak. Normal geçim endeksi de üretimimizin verimindeki artışa paralel olarak yükseltilecek. Kişi emeğinin, sağlığının ve ulusal verimliliğin zararına olan prim usulü kaldırılacak. Ücretler, her hafta başı muntazam ödenecek. Genel tatil günleri tam ücretli olacak. Zorunlu haller ve işin niteliğinden dolayı o günler çalışana çift gündelik verilecek. Kadın, çocuk, din, ırk, farklarına bakmaksızın: AYNI İŞİ görene AYNI ÜCRET verilecek.”

“GELİR POLİTİKASI: Memleketin her bölgesi için özel GEÇİM ENDEKSLERİ çizilecek. Endeksleri, yalnız bakanlık ya da ticaret odaları değil, işçi, memur, esnaf, aydın ve köylü örgütleri de hazırlayacak. Herkesin EN AZ GELİRİ o geçim endekslerine göre uygulanacak.”

 “SENDİKA: Devletin ve işverenlerin emrinde sarılaşmış aristokrat işçilerin başını tuttuğu sahte işçi örgütleri olmayacak. İşçi Sınıfımızın kültür ve bilincini yücelten bir HAYAT OKULU, Halk Kurtuluş Örgütü olacak. İşçi Sigortaları başta gelmek üzere, iş ve işçi hayatımızı ilgilendiren bütün kurumları kontrol edecek. Ücret kesintileri, tazminatları, süre uzatmaları ve işten çıkarmalar, sendikaların rızası dışında yapılmayacak.

“Sendika yöneticilerinin ücretleri, işkollarındaki işçilerin ücret ortalamasının üstünde olamayacak.” (https://www.hkp.org.tr/program/)

İşte tam da bu nedenle AKP’giller ülkemiz ve emekçiler için bir milli güvenlik sorunu, açlık ve yoksulluk nedeni haline gelmiştir.

İşte tam da bu nedenle AKP’giller’den halk yararına, insan, hayvan ve doğa yararına bir davranış beklenemez.

Ey Kamu Emekçileri!

Ey Halkımız!

Sizin cebinize, ekmeğinize, aşınıza göz koyanların sürdükleri sefa, sizlerin çektiği cefanın nedenidir.

Gelin hep birlikte son verelim bunların sefasına.

Gelin son verelim çektiğimiz cefalara.

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

12.08.2021

Halkçı Kamu Emekçileri

 

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın: