Ziya Selçuk’tan hâlâ medet ummak ve onu aklamaya çalışmak, bilerek ya da bilmeyerek karşı devrime hizmet etmek demektir

Ziya Selçuk’tan hâlâ medet ummak ve onu aklamaya çalışmak, bilerek ya da bilmeyerek karşı devrime hizmet etmek demektir

Ülkemizde, Laik Cumhuriyet’in kazanımı olan tüm kurumları ve değerleri 19 yıldır çürüten, çökerten, Antika-Modern sermayenin iktidardaki ABD yapımı temsilcisi Ortaçağcı AKP’gillerin 10 Temmuz 2018 yılında Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturttuğu 7. Eğitim Bakanı Ziya Selçuk devri de 5 Ağustos 2021 itibari ile sona erdi.

Ziya Selçuk da AKP’giller’in tüm diğer Eğitim Bakanları gibi Faşist Din Devletine giden yolda  AKP’giller’e hizmet edecek olan “Dindar ve Kindar” bir nesil hedefini gerçekleştirmek amacı ile o göreve getirilmişti.  Laik ve Bilimsel eğitimin kırıntısından eser bırakmayarak, tüm okullarımızı Muaviye-Yezid, CIA-Pentagon  İslamcısı meczuplar yetiştiren kurumlar haline getirme sürecini  tamamlamak için o göreve getirilmişti.

Eğitim Bilimleri alanından gelen Prof. unvanlı bir kişi olması; laiklik, bilim, liyakat, eğitimde çağı yakalamak, vizyon, misyon vb söylemleri yüzüne yapıştırdığı gülücüklerle medyada sıkça boy göstererek kullanması, yaşadığımız sınıflı toplumda, her sorunda olduğu gibi eğitim sorununa da işçi sınıfının biliminin gözlüğü ile bakamayan gafiller için gönül çelen olmuştu. Ya da kimilerinin mücadele kaçkınlıklarına tutamak yapmak işlerine gelmişti Ziya Selçuk’tan “umutlanmak” ve  “demokratlık” ummak!

Biz, Halkçı Kamu Emekçileri olarak, yolumuzu her daim aydınlatan sınıf biliminin ışığı doğrultusunda,   eğitim-bilim emekçilerini Ziya Selçuk konusunda atandığı ilk andan itibaren uyarmaya ve uyandırmaya çalıştık. “Eğitimi ne kurtarır? Ziya Selçuk’tan medet umanlara!”, “ Ortaöğretim Tasarımı neyi tasarlıyor? Bir kez daha Ziya Selçuk’tan medet umanlara!” diyerek eğitim sorununa sınıflarüstü bir yaklaşımın çok büyük bir yanılgı olacağını bir kez daha göze batırmayı devrimci sorumluluğumuz bilmiştik. (https://kurtulusyolu.org/egitimi-ne-kurtarir-ziya-selcuktan-medet-umanlara/.,https://kurtulusyolu.org/ortaogretim-tasarimi-neyi-tasarliyor-bir-kez-daha-ziya-selcuktan-medet-umanlara/).

10 Temmuz 2018 tarihinden  başlayarak MEB’de Ziya Selçuk döneminde yapılan uygulamaların bazılarını anımsamak ve bunların ülkemiz eğitiminin Ortaçağcı gidişine yaptığı katkıları anımsamak Ziya Selçuk’un AKP’giller’e hizmette her hangi bir kusur işlemediğinin somut kanıtı olacaktır:

Bir milyon çocuğumuzun tarikatların elinde olduğu Prof. Dr. Esergül Balcı tarafından bilimsel raporla ortaya konmuşken (https://odatv4.com/1-milyon-ogrenci-tarikatlarin-elinde-25021826.html), Ziya Selçuk öncesi Ensar Vakfı, TÜRGEV, Birlik Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti ve Nur Cemaati gibi Ortaçağcı örgütlerle “Değerler Eğitimi” vb kılıflar altında imzalanan protokollerin devam kararları imza altına alınıyor (https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-247469h.htm). Bu protokoller yoluyla, eğitim kurumlarımızda sarıklı cübbeli Ortaçağcılar ellerini kollarını sallaya salya çocuklarımızı gençlerimizi Ortaçağcı gericiliğin örümcek ağlarına düşürmeye  devam ediyorlar.

Ziya Selçuk bir yandan “eğitimde çağı yakalayacağız” sahte söylemlerinde bulunurken, Milli Eğitim Bakanlığının Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile birlikte yaz tatilinde 180 okulu kapsayan Hafızlık kursu başlattığı gerçeği ortaya çıkıyor.

Valilikler, Milli Eğitim ve Müftülükler arasında imzalanan protokollerle, din eğitimi anaokullarına kadar iniyor. Yine Aralık 2019’da sosyal medyada yer alan bir kaç örnek: “Dinimi seviyorum, öğreniyorum” gibi projeler adı altında, müftülüklerce görevlendirilen kişiler eliyle çocuklarımızın zihinsel ve ruhsal, fiziksel gelişimleri onmaz biçimde tahribata uğratılıyor. Tuvalet duasını unuttuğu için 4 yaşındaki yavrularımız çok sıkıştığı halde tuvalete gidemiyor, gelişimleri için en temel gereksinimleri olan gece uykularından kâbuslarla uyanıyorlar, günah olur diye halasının elini tutamıyor erkek çocuklarımız. (https://www.abcgazetesi.com/anaokulunda-din-egitimi-kabusa-dondu-veliler-isyanda-cocuklar-tuvalete-giremiyor-63952?fbclid=IwAR2RJO5KImocVcEgZYL6J2TZDclHB5JenaDrRqOHlwP_4Kqu7eNa1mMynTs).

Milli Eğitim Bakanlığı, dini vakıf ve derneklerin okullarda öğrencilere yönelik faaliyet yürütmesine olanak sağlamayı sürdürüyor. Kendilerine, “Namaz gönüllüleri” diyen ve “Namaz kılmayan insanların namazla buluşmasını sağlamak” amacıyla kurulan Namaz Platformu üyelerinin, Türkiye’nin birçok yerinde öğrencilere yönelik etkinlik düzenlemesine izin veriliyor. Namaz Platformu üyeleri okullarda etkinlikler düzenliyor.

Üyeleri arasında İsmailağa Cemaati’nden çok sayıda ismin yer aldığı platform, Konya’nın yanı sıra birçok kentteki okullarda da etkinlik gerçekleştiriyor. Platformun, öğrencilere yönelik etkinliklerinden bazıları şunlar oluyor:

  • Platform “hocası” Kamil Çakır, Bitlis İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde, “Geçmişini Bil Geleceğini Planla ve Hayal Et” konulu konferans düzenleniyor
  • Platform üyeleri, TÜGVA’nın düzenlediği etkinlik kapsamında derneğin İstanbul Üsküdar’daki şubesinde öğrencilere, “Namaz bilinci”ni anlatıyor.
  • Dernek, Kocaeli’nde sınıflara kadar girdi. İzmit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, dernek öncülüğünde, “Peygamberimiz Güzel Ahlakı” başlıklı sohbet tertip ediliyor.
  • Fethiye Mehmet Akif Ersoy Hafızlık ve Proje İmam Hatip Ortaokulu velilerine dernek üyelerince, “Çocuklarımıza Namazı Nasıl Sevdirelim?” isimli kitap dağıtılıyor.( https://tele1.com.tr/namaz-platformu-meb-izniyle-okullarda-101066/).

Ziya Selçuk 2019 yılında, Malatya’da 16’ncısı  düzenlenen İmam Hatipliler Kurultayı’nda konuşuyor:  “Biz imam hatip okullarını sadece ulusal bir mesele olarak görmüyoruz. Bundan dolayı uluslararası kimliğinin yükselmesi çok önem kazanıyor. Hem Türkiye’de uluslararası imam hatiplerin farklı manada büyümesi hem de dünyadaki örneklerinin çoğalması bizim hedeflerimiz arasında. Burada vicdan ve hikmet penceresinden bakabilecek nesiller yetişmesinin sadece ülkemiz için değil dünya için muhtaçlık olduğunu vurgulamak istiyorum” dedikten sonra, Tayyip’giller’e ve Reise “İmam Hatipli öğrencilerin sadece nicel olarak değil nitel olarak da çok büyük mesafe aldığını” söyleyerek ve  “Bir imam hatipli olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da hedef gösterdiği 2023 vizyonu da aslında bu madde ve mana penceresiyle doğrudan doğruya alakalı ve gün geçtikçe bunu ehemmiyeti daha fazla algılanıyor” diyerek selamını çakıyor ve  emirleri harfiyen yerine getirdiğini ifade ediyor (https://www.internethaber.com/milli-egitim-bakani-ziya-selcuktan-imam-hatip-okullari-aciklamasi-2048304h.htm).

Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinden 2 milyar liralık kesinti yapacağını açıklıyor, ekonomik krizin faturasını zaten çökerttikleri eğitime yüklüyor, Ziya Selçuk’un gıkı çıkmıyor.

Tayyip Erdoğan’a secdesini her fırsatta dile getiriyor Ziya Selçuk: “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu süreçte verdikleri destek meselenin bir ülke, bir millet ödevi olduğunun açık bir göstergesidir. Dünya ülkelerindeki eğitim sistemlerinde gözlenen büyük değişimler hep büyük bir liderin imzasını taşımaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu minvaldeki desteği ve ortaya koyduğu irade planladığımız dönüşüme ışık tutan tarihsel bir güvencedir” (Vizyon 2023 sunuş bölümü).

“Önemli olan 2002’den bu yana gerçekleştirilen özellikle niceliksel başarı hikayesinin üzerine yeni başarılar eklemektir.

Bu doğrultuda 16 yıllık süreçte yapılanlara, ortaya çıkan ihtiyaçlar çerçevesinde yeni halkalar eklenecektir” (http://2023vizyonu.meb.gov.tr/).

 

Milli Eğitim Bakanı konuştukça konuşurken, “Dünya Ekonomik Forumu”nun, “Eğitim Kalitesi 2018” başlıklı listesi yayımlanıyor. Bu listede Türkiye, 137 ülke arasında 99’uncu sırada yer alıyor. Ülkelerin eğitim sistemi kalitesine göre oluşturulan listede Katar, Malezya, Endonezya, İran ve Pakistan gibi ülkeler Türkiye’nin önünde yer alıyor. Raporun, ilköğretimin kalitesine ilişkin sıralaması ise daha da içler acısı bir durumu yansıtıyor. Buna göre, 137 ülke arasında 105’inci sıraya yerleşebilen Türkiye bu sıralamayı Gine, Etiyopya, Bangladeş, Honduras, Gürcistan ve Kuveyt gibi ülkelerle paylaşıyor (https://odatv. com/egitimde-dibi-gorduk-27081809. html).

 

Tabii bir organize suç örgütü olan AKP’giller’in tüm kurumlarda yaptıkları vurgun ve talanlar MEB’de de sürüp gidiyor. Nitekim Halkın Kurtuluş Partisi, basına da yansıyan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kardeşi Oktay Selçuk ve yakın adamı Selçuk Özdemir’in yönetim kurulunda yer aldığı İnova Akademi Bilişim Eğitim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin karıştığı olayla ilgili suç duyurunda bulunuyor. Basına yansıdığına göre sadece 2019-2020 yılları arasında büyük çoğunluğu Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı faaliyet yürüten özel okullar olmak üzere toplam 25 milyon 678 bin 159 TL’lik satış yapıldığı, Vakıfbank’a ve Ağrı İl Özel İdaresi’ne de söz konusu kurumun satış yaptığı ortaya çıkıyor. Eee, al gülüm ver gülüm yani!

Ya Covid-19 salgını süreci? Uzaktan eğitim rezaleti ve halk çocuklarımıza, öğretmenlerimize yaşatılanlar??? EBA’nın Ortaçağcı içerikleri??? Can veren öğretmenlerimiz, çocukları??? “Neşeli Tatil” geçiren tarım işçisi çocuklarımız??? Hangi birini sayalım ki???

5 Ağustos 2021. Ziya Selçuk gidiyor… Medet umanlarda bir üzüntü, bir üzüntü… Neymiş efendim?: “ Tayyip Erdoğan ile çatışmış”, “ İstediği değişimleri kabul ettirememiş”, “Harcamışlar”!

Yukarıda yazdıklarımız bizim söylediklerimiz değil, hepimizin gözünün önünde olanlar! Basında ayan beyan yer alanlar, okullarda yaşananlar! Bunlara rağmen Ziya Selçuk’tan hâlâ medet ummak ve onu aklamaya çalışmak, bilerek ya da bilmeyerek karşı devrime hizmet etmek demektir. Bu böyle biline!(07.08.2021)

Halkçı Kamu Emekçileri

Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
eğitim Ziya Selçuk