Koronavirüs grafikleri ne anlatıyor?

Koronavirüs grafikleri ne anlatıyor?

Grafikler salgın hastalıkların yayılımını, net olarak gösteren bir araçtır. Tüm dünya, grafiklerden yola çıkarak Koronavirüs pandemisi konusunda çıkarımlar yapmaya çalışıyor. İki gün önce BBC’de yayınlanan bir videoda ülkemizin ABD’den sonra virüsün en hızlı yayıldığı ülke olarak açıklandı. Grafikler bunu gösteriyordu. Son gün olarak 6 Nisan olarak değerlendirir isek, vaka sayımız son 5 günde ikiye katlanmış (1-6 Nisan arası). Ondan önce ise ikiye katlanış 4 gün içinde olmuş (28 Mart-1Nisan arası). Günlük ölüm sayısı 1-6 Nisan arasında 63 ila 75 arasında seyrediyor. Oysa 28 Mart ila 1 Nisan arasında 16’dan 63’e çıkmış. Bu noktada bir iyi durum var ama, son sayılarda 1466 hastamız yoğun bakımda bunların 966’sı solunum makinesine bağlı.


Grafiklerdeki eğrilerin oluşmasında pek çok etken, etki ediyor. İlkin doğru bilgi gerekiyor. Özellikle teşhis konusunda önemli açıklar var. Esas olarak tanı koyduran PCR testi ile vakaların en çok yüzde 67’si tanımlanabiliyor (Çin’den gelen bilgi). Klinik tablosu, kan değerleri, tomografi görüntüleriyle koronavirüs tanısı alan pek çok hasta şu anda hastanelerimizde yatıyor. Testi pozitif olmayan hastaların vaka sayılarına yansımadığı bildiriliyor. Bu nedenle olası koronavirüs enfeksiyonu tanısı diye bir kavram yaratmak gerekiyor. Bir de PCR testlerinin her ülkedeki güvenilirliğini tartışabilmek gerek. Ülkemizde genellikle Sağlık Bakanlığına bağlı Halk Sağlığı Laboratuvarlarında bu testler yapıldı. Oysa Üniversitelerimizde çok sayıda bu testin yapıldığı laboratuvarlar ve konunun uzmanları var. Bu olanaklardan hala yeterince yararlanılmıyor.
Grafikte görmek isteğimiz tablo, salgının bir an öce en tepe noktasına ulaşıp, aşağıya doğru inmesidir. Çin, bunu çok ciddi önlemler ve çok test yaparak sağladı. Diğer ülkelerde yapabiliriz sandılar ama olmadı. Bu nedenle İtalya, İspanya ve İngiltere’de salgın hızla yayıldı. ABD başkanı Trump salgını ciddiye almadı. ABD artık günlük vaka sayısı ve ölüm sayısında dünya birincisi. Sonuçta bu ülkeler şimdi çok ciddi olarak salgınla mücadele ediyorlar. İtalya ve İspanya’da ancak son birkaç gün içinde vaka ve ölüm sayıları azalmaya başladı. İngiltere sürü bağışıklığı dedi. İngiltere başbakanı Boris Johnson yoğun bakıma kaldırıldı.
Grafiği etkileyen önlemlerin iki temel ayağı var. Sosyal mesafeyi korumak için hızlı karantina önlemleri ve çok sayıda test yaparak hastalar ile sağlamları birbirinden ayırmak. Çok sayıda test yaparak salgını kontrol altına ülkelere örnek olarak Güney Kore ve Almanya gösteriliyor. Ülkemizde test yapılmasında gecikildi. Karantina konusu ciddiye alınmadı. Herkes kendi karantinasını yapsın denildi. Oysa İsveç ve Hollanda dışında, Hindistan da dahil pek çok dünya ülkesi ciddi karantina uyguluyor. Ülkemizde bir bilim kurulu üyesi, bir açık oturumda iktidarın ekonomik nedenlerle karantina önlemlerini almadığı söylemişti. Bilim kurulunun özellikle salgının merkezi İstanbul’da sokağa çıkma yasağı önerdiği, kezlerce dile getirildi.
Ülkemizde olan bir garip durum da vakaların hangi ilde olduğunun açıklanmaması oldu. Hep Avrupa’yı örnek alırız ya, bizden başka vakaların bulundukları yeri açıklamayan ülke yok. Bu durum başta hasta mahremiyeti ile ilgili dendi. Bunun mahremiyetle ne ilişkisi olabilir? İnsanların ismini açıklamıyorsunuz ki. Salgının merkezinin İstanbul olduğunu herkes seziyordu. Çünkü insanların en çok sosyal mesafeyi korumadan bir araya geldiği şehrimiz İstanbul.


Doğru bilgilendirme, doğru grafik demektir. Doğru bilgi için gerçekleri görmekten çekinmemeliyiz. İşler iyiye gidiyor anlamında gerçekleri görmez, doğru bilgileri ortaya koymaz isek yanlış bir yere varırız, bu durumda halkımızın sağlığı tehlikeye atılmış olur. Bu yanlışın hesabını vermek de zor olur. (07.04.2020)

Halkçı Doktorlar

Sosyal Medyada Paylaşın: