Bir aya yakındır devam eden Kamu Çalışanlarının Toplu Sözleşmesi Satışla bitti. Yıllardır her toplu sözleşme sürecinde oynanan tiyatro, bu kez çok sırıttı. Kamu emekçilerinin açlık sınırına yakın ücretler aldığı bu dönemde, Memur-Sen ve Türkiye Kamu–Sen binbir takla attılar. Hakem Kurulu’na katılmayacaklarını söylediler; ancak sonra katıldılar. Elli dokuz kazanım var, onları meçhule bırakamayız dediler. Kazanımlar daha da kırpılmış olarak kabul edilmiş oldu. Kendi deyimleriyle 25 milyon vatandaşımızın beklediği toplu sözleşme, Kamu Emekçileri ve Emeklileri için hüsranla sonuçlandı. Kamu emekçileri ücret artışı olarak, 2026 yılı ilk altı ay yüzde 11, İkinci altı ay yüzde 7, 2027 yılı ilk altı ay yüzde 5, ikinci altı ay yüzde 4 maaş zammı alacaklar. Bu karar kamu emekçilerini açlığa mahkum etmektir.
Yetkili konfederasyon Memur-Sen başkanı Ali Yalçın, bir Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i suçluyor, bir 4688 Sayılı kanundan yakınıyor. Ali Yalçın sen sabah-akşam bu iktidar ile iç içe değil misin? Genel Kurullarınızda, AKP’gillerin Başkanı sürekli konuşur. Bütün kamu kurumlarında atamalara sizler karışmıyor musunuz? Yeni gelen her kamu emekçisine bize üye olursan rahat edersin, olmaz isen senin için sıkıntı olur diyen sizler değil misiniz? Sıra Kamu Emekçilerinin haklarını savunup, hak kazanmaya gelince sıvışıp kaçıyorsunuz. Bunu da türlü oyunlarla yapıp sanki mücadele etmiş gibi göstermeye çalışıyorsunuz. Kamu emekçisi enayi değil. Sizin iktidar ile çevirdiğiniz dümenler artık iyot gibi açığa çıkmıştır. Hakem Kurulu’na üye vermeseydiniz, karar TBMM’ye kalacaktı; bunu yapmadınız. İş işten geçtikten sonra çözüm yeri olarak Meclisi gösteriyorsunuz. Halka ve biz Kamu Emekçilerine İktidar ile birlikte yaptığınız zulüm unutulmayacak.
Üçüncü Konfederasyon olarak Birleşik Kamu İş’in yaptığı eylemler sınırlı düzeyde kaldı. Kadro eylemi yapalım derken güdük kalan eylemler, kendimizi ifade etmekten öteye gidemedi. Satışın teşhiri yeterince yapılmadı. Kamu emekçisi ve emeklilerinin bu ücretler ile yaşamını sürdürmesi daha da zorlaşacaktır. Kamu emekçilerinin birlikte mücadelesini yaratmamız gerekiyor. Kamu Çalışanlarının bu iki büyük Sarı Konfederasyon yanında onlarca sendikası daha var. Çok sayıda sendikanın olması, kamu emekçilerini daha da örgütsüz olması anlamına geliyor. Oysa 1990’larda sendikalarımızı Ankara yollarında polis copu yiye yiye ve büyük grevler yaparak kurmuştuk. O zaman Memur Sen ve Kamu Sen taraftarları, ‘Memurun sendikası olmaz’ diyorlardı. Şimdi bu iki Konfederasyon Kamu Emekçilerine dayatılan toplu sözleşme oyununun aracı oldular. Bu düzen böyle gitmez.
Geleceğimiz için, özellikle de çocuklarımızın geleceği için bu sazan sarmalından kurtulmamız gerekiyor. Kamu Emekçilerinin Örgütlü mücadelesi, yerinde ve doğru eylemlerle olur. Kamu Emekçileri ancak bu şekilde bir araya gelir. Başka çıkış yolumuz yok.
Örgütlü Kamu Emekçisi Yenilmez!
HALKÇI KAMU EMEKÇİLERİ
ARŞİV
2 gün önceARŞİV
10 gün önceARŞİV
13 gün önceARŞİV
09 Eylül 2025ARŞİV
09 Eylül 2025ARŞİV
09 Eylül 2025ARŞİV
09 Eylül 2025