DOLAR 39,3022 0.32%
EURO 44,9570 0.28%
ALTIN 4.147,84-0,55
BITCOIN 41038820.68877%
İstanbul
21°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

ABD Emperyalist Haydudunun ve yerli uşaklarının “Terörsüz Türkiye” diye halkımıza yutturmaya çalıştığı ihanet projesi, BOP’un Türkiye ayağının hayata geçirilmesi için atılmış ilk somut adımdır!
  • Halkçı Kamu Emekçileri
  • Arşiv
  • ABD Emperyalist Haydudunun ve yerli uşaklarının “Terörsüz Türkiye” diye halkımıza yutturmaya çalıştığı ihanet projesi, BOP’un Türkiye ayağının hayata geçirilmesi için atılmış ilk somut adımdır!
324 okunma

ABD Emperyalist Haydudunun ve yerli uşaklarının “Terörsüz Türkiye” diye halkımıza yutturmaya çalıştığı ihanet projesi, BOP’un Türkiye ayağının hayata geçirilmesi için atılmış ilk somut adımdır!

ABONE OL
14 Mayıs 2025 21:50
ABD Emperyalist Haydudunun ve yerli uşaklarının “Terörsüz Türkiye” diye halkımıza yutturmaya çalıştığı ihanet projesi, BOP’un Türkiye ayağının hayata geçirilmesi için atılmış ilk somut adımdır!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bilindiği gibi ülkemizde son günlerin en önemli gündemi, 1991’de Sosyalist Kamp’ın yıkılması sonrasında dümeni ABD Emperyalizmine kıran Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi PKK’nin “silah bırakma” ve “fesih” kararını açıklaması olmuştur. Konu, sendikamız Eğitim-İş’te de yoğun bir biçimde tartışılmakta, gördüğümüz kadarıyla kafa karışıklığı yaşanmaktadır.

Şurası kesindir ki bu kafa karışıklığının nedeni, dünya halklarını kan ve gözyaşına boğan emperyalizmin, özellikle de 1945 sonrası dünyanın jandarmalığını İngiltere’den devralan ABD Emperyalizminin ve yörüngesindeki uşaklarının niteliğinin tam olarak kavranamamasıdır.

“Terörsüz Türkiye” kandırmacasıyla halkımıza kabul ettirilmeye, şirin gösterilmeye çalışılan ihanet projesinin tüm baş aktörleri (PKK, DEM Parti, AKP, MHP), Che Guevara’nın deyimiyle “İnsan soyunun en büyük düşmanı” olan ABD Emperyalist Haydut Devletinin kuklası, piyonu, uşağıdır. “Barış” demagojileriyle cilalanan söz konusu ihanet projesinin temel amacı ise Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağının hayata geçirilmesidir. ABD-AB Emperyalistleri, bilindiği gibi bu proje kapsamında Irak, Libya ve son olarak Suriye’yi cehenneme çevirmişler, parçalamışlar, milyonlarca insanı katletmişlerdir. Haritası NATO envanterine girmiş, NATO Kolejlerinde okutulmakta olan bu emperyalist projede sıra, kuşkusuz İran ve Türkiye’dedir.

PKK’nin daha başında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşması olan Lozan Antlaşması’na ve Sosyalizme saldırdığı, tıpkı Batılı Emperyalist Efendileri gibi Türkiye’yi soykırımcılıkla suçladığı “Fesih Açıklaması”ndan da açıkça anlaşılacağı gibi; ortada koşulsuz bir silah bırakma ya da fesih yoktur. Böyle bir şey zaten eşyanın tabiatına aykırıdır çünkü dünya tarihi, hiçbir silahlı gücün yenilmediği sürece silah bırakıp kendini feshetmesine şahitlik etmemiştir. Yani ABD kuklası PKK tarafı, bir başka ABD kuklası olan AKP-MHP ittifakıyla pazarlık etmiş, karşılıklı olarak mutabakata varılmıştır.

Peki, Türkiye’nin başına ABD Emperyalistleri tarafından bir lanet halkası gibi dolanmış olan AKP’giller iktidarıyla PKK arasındaki süreç başarıya ulaşırsa ne tür sonuçlar ortaya çıkacaktır?

Öncelikle her iki Amerikancı ve Türkiye düşmanı taraf el ele vererek Lozan Antlaşması’nı ortadan kaldıracaktır. Lozan’ın antitezi Sevr’dir, bilindiği gibi. CIA Dincisi AKP de, CIA Milliyetçisi MHP de tıpkı PKK-DEM gibi Sevrcidir. Bir asır önce Mustafa Kemal önderliğinde Kuvayimilliyeci Atalarımızın sadece bir kağıt parçasına dönüştürüp çöpe attığı Sevr’in güncellenmiş hali olan BOP ise Türkiye’nin en az üç parçaya bölünmesi demektir.

 Ayrıca yine BOP ile uyumlu yeni bir Anayasa hazırlanacaktır. Bu Anayasa, AKP’giller’in Reisi’ne ömür boyu iktidarını sürdürme imkânı verecektir. Ayrıca kuvvetle muhtemeldir ki Cumhurbaşkanının 4 yıllık yüksekokul diplomasına sahip olması şartını öngören Anayasanın 101. Maddesi değiştirilecek ve AKP’giller’in Diplomasız Reisi’nin önü bu konuda da açılacaktır.

ABD yönetimindeki bu projenin figüranları süreci bir anda değil, aşama aşama halkımıza kabul ettirmeye çalışacaklardır. Bir süre Anayasacılık oynadıktan sonra Türkiye’nin parçalanması için silahlı aşamaya gelindiğini düşündükleri anda ABD-AB’li efendilerinin tam desteğiyle bu aşamayı da tamamlamak için bütün güçleriyle çaba sarf edeceklerdir.

Bilindiği gibi Suriye’nin Ortaçağcı HTŞ eliyle ABD, AB, Siyonist İsrail ve AKP’giller tarafından çökertilmesinin ardından PKK’nin Suriye’deki kolu olan PYD/YPG; Suriye topraklarının yüzde 25’ini, petrol alanlarının ise yüzde 70’ini kontrol altında tutmaktadır. ABD-AB Emperyalistlerinin, hava savunma sistemleri dahil binlerce TIR’lık silah sevkiyatı yaptığı PYD/YPG artık devletleşmiştir. Yani bu bölgede Yankee’ye petrol bekçiliği yapacak ikinci bir İsrail zaten kurulmuştur. Dolayısıyla PKK’nin kendini feshettiğini açıklaması göz boyamadan, AKP’giller’le el ele çilekeş halkımızı kandırmaktan başka bir şey değildir.

Kimse boş hayallere kapılmasın:

“Barıştan yanayız” gibi soyut, içi boş, hiç kimsenin karşı çıkmayacağı söylemler barış da getirmez, kardeşlik de getirmez, özgürlük de getirmez, eşitlik de getirmez. Emperyalizm dünyada var olduğu sürece gerçek anlamda bir barıştan söz edilemez. ABD’nin orkestra şefliğinde ilerlediği apaçık bir şekilde ortada olan bir süreçten barış da çıkmaz, kardeşlik de çıkmaz. Çıksa çıksa Yugoslavya’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de olduğu gibi ölüm, kan, gözyaşı ve tarifi imkânsız acılar çıkar. Bu süreçten çıksa çıksa üç parçaya bölünmüş bir Türkiye, binlerce yıldır kardeşçe yaşayan Türk ve Kürt Halkının düşmanlaşması çıkar.

Antiemperyalizm, Antifeodalizm ve Antişovenizm ilkelerine sadakatle bağlı olan Halkçı Kamu Emekçileri olarak bir kez daha altını çiziyoruz:

Otuz iki kısım tekmili birden Amerikan uşaklarının “barış”, “terörsüzlük”, “kardeşlik” demagojileriyle halkımıza yedirmeye çalıştığı ihanet süreci, BOP’un Türkiye ayağının yaşama geçirilmesi adına atılmış ilk somut adımdır. Bu süreci açıktan ya da utangaç biçimde savunan herkes, istese de istemese de ABD Emperyalist Haydudunun ve yerli uşaklarının saflarına savrulmuş olur.

Dolayısıyla Sendikamızın ve Konfederasyonumuzun bu hain plana karşı amasız, fakatsız, şerh koymadan, doğrudan karşı çıkması gerekir.

Şu gerçekliği netçe kavramamız gerekir: “Barış”, “terörsüzlük”, “kardeşlik”; insan soyunun en büyük düşmanları olan ABD ve AB Emperyalistlerini ve bu haydutlara ruhlarını gönüllüce satmış, teslim etmiş Yerli İşbirlikçilerini ülkemizden ve Ortadoğu’dan geldikleri gibi gönderdiğimiz zaman gelecektir.

Halkçı Kamu Emekçileri olarak ABD-AB Emperyalistlerine, Türkiye’deki kuklalarına ve onların ihanet planlarına karşı mücadelemiz sürecektir.

Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi ve Yerli Uşakları!

Yaşasın Halkların Kardeşliği!

14 Mayıs 2025

Halkçı Kamu Emekçileri

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r