Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 175.Yılı Kutlu Olsun!

Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 175.Yılı Kutlu Olsun!

175 yıl önce bugün 16 Mart 1848’de ülkemizde çağdaş anlamda öğretmen yetiştirilmesinin temeli atıldı. Eğitim sisteminin omurgasını oluşturan öğretmenlerin yetiştirilmesi ve niteliği bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösteren en önemli göstergelerin başında gelir. Öğretmen okullarının öyküsü de bu anlamda bizi içine yuvarlandığımız Ortaçağcı karanlık zihniyetle ve onun temsilcisi AKP’giller iktidarıyla karşı karşıya getiriyor.
Öğretmen okullarının kuruluş gerekçesine baktığımız zaman sıbyan mektebi adı verilen ilk kademe okullarının öğretmen ihtiyacı medreselerden sağlanıyordu. Öğretmen okulları da dini eğitim veren medreselere karşı çağdaş ve bilimsel temelleri esas alarak laik eğitimle öğretmen yetiştirmeyi hedefleyen kurumlar olarak doğdu. Eğitim sistemimizdeki bu ilerici adımdan sonra Cumhuriyetle birlikte öğretmenlik mesleği ve öğretmen okulları daha da önem kazandı.3 Mart 1924’te çıkarılan devrim yasalarıyla, medreseler tamamen kapatılıp öğretmen yetiştirilmesi öğretmen okullarına bırakıldı. Cumhuriyetimizin kurucu mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırdıktan sonra asıl kurtuluşun eğitimle olacağına dikkat çekerek 1924 yılında Ankara’da toplanan Öğretmenler Birliği Kurultayı’nda öğretmenlere şöyle seslenmiştir: “Öğretmenler! Yeni kuşağı ,Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni kuşak, sizin eseriniz olacaktır.” Bu sözler Mustafa Kemal’in biz cumhuriyet öğretmenlerine yüklediği görevin baştan sona vatan aşkıyla donanmış bir yaşam tarzını ifade ediyor. 1925-1928 yılları arasında görev yapan ilk Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati döneminde öğretmen okulları nitelik bakımından büyük bir ilerleme göstererek kurumsal bir nitelik kazandı. Eğitim alanında altın değerindeki bu adımlardan sonra 1940 yılında İsmail Hakkı Tonguç Ve Hasan Ali Yücel önderliğinde Köy Enstitülerinin kurulmasıyla birlikte öğretmen yetiştirme alanında devrimci bir program uygulanmaya başlandı. Buna göre Anadolu’nun ücra köylerinde okulla tanışamayan çocuklar Köy Enstitülerinde son derece çağdaş, bilimsel ve laik bir eğitim aldıktan sonra donanımını tamamlamış şekilde köylerine dönüp doğduğu toprakları öğretmen olarak aydınlatmaya başladı. Sadece öğretmen yetiştirmeyen aynı zamanda Cumhuriyetin kuruluş felsefesini yansıtan Köy Enstitüleri 1946 yılında karşı devrimci bir anlayışla kapatıldı. Arkasından 1973 yılında çıkarılan 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Yasasıyla öğretmen okulları tamamen kapatıldı. Ve böylece tarihi 1848’lere dayanan öğretmen okulları rüyası da sona erdi. Öğretmen okullarının kapatılması öğretmen yetiştirme konusunda tam bir kırılma yaşanmasına sebep oldu. Cumhuriyete olan düşmanlıkları nedeniyle kapatılan öğretmen okullarının yerini bugün Yüksek Öğrenim Kurumları alsa da Afganistan’daki Peşaver Medreselerine dönüşmüş bu kurumlardan nitelikli öğretmen yetişmesi mümkün değil.
20 yıldır Türkiye’nin başına musalllat olan AKP’nin laiklik ile savaşı hiç bitmedi. Çağın gerisindeki tarikat ve cemaatlere teslim edilmiş bir Milli Eğitim sisteminde her geçen gün sorunlar çığ gibi büyüyor. Yaratıcı, üretken ve özgür düşünen gençlik ve toplum istemediklerinden AKP döneminde öğretmenlik mesleği tarihte hiç olmadığı kadar itibarsızlaştırıldı. Tarihimize not düşmüş öğretmen okullarımızın misyonunu tekrar yaşatmak zorundayız. AKP’gillerin bu ülke için her alanda felaket olduğu artık su götürmez bir gerçek. Yaşadığımız son deprem ve sel felaketi bunun son örneği.
Halkçı Kamu Emekçileri olarak 175. kuruluş yılını kutladığımız öğretmen okullarının üzerimize yüklediği görevle, yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımıza sözümüzdür:
Devrimci programla okullarımızı ve hayatımızı yeni baştan kuracağız!
Halkçı Kamu Emekçileri
16.03.2023

Sosyal Medyada Paylaşın: