29 Ekim Cumhuriyet bayrağını yeniden burçlara dikmek için İkinci Kuvayimilliye

29 Ekim Cumhuriyet bayrağını yeniden burçlara dikmek için İkinci Kuvayimilliye

Bugün 29 Ekim…Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının önderliğinde Birinci Kuvayimilliye  Savaşçılarımızın büyük bedeller ödeyerek, Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğurdukları Anadolu halklarının mücadele azmi ve direnişlerinin, zafer burçlarına dikildiği gün…

Bugün 29 Ekim… Emperyalist Yedi Düvele karşı Anadolu halklarının yırtıp tarihin çöplüğüne attıkları Sevr’in parçalanışından bu yana AB-D emperyalistleri ve onların ülkemizdeki işbirlikçileri tarafından lime lime canından etmeye çalıştıkları ve bugün de tam bir enkaz haline getirdikleri Cumhuriyetimizin 98. yılı…

Bu günü ne yazık ki artık bayram havasında kutlayamıyoruz. Ülkemiz şu anda tam da Yedi Düvele karşı verdiğimiz kanlı ve bir o kadar da meşru savaşa girdiğimiz o günlerin acımasız şartlarını kat be kat aşmıştır. Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabesi’nde dediği gibi “cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş’ durumdadır.

Başta İşçi Sınıfımız olmak üzere üreten, alın teri ile geçinen insanlarımız, kamu emekçileri, esnafımız işsizlik, pahalılık ve yoksulluk cehenneminde cayır cayır yanmakta. Kadınlarımız katledilmekte, çocuklarımız Ortaçağcı gerici vakıf ve derneklerin yurtlarında, evlerinde tacize, tecavüze maruz kalmakta, okullarımız Peşaver medreselerine dönüştürülmekte. 20 adamız Yunanistan’a,  ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynakları yabancı Parababaları ve onların yerli ortaklarına satılmış durumda. Ülkemiz hızla Ortaçağ karanlığına götürülmeye çalışılmakta ve halklarımızın birlikte direnme ve mücadele azmine darbe vurulmaya çalışılmakta.

“Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde’.‘Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit”‘ etmiş “Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş” durumdadır.

Bundan 98 yıl önce Mustafa Kemal önderliğinde Birinci Kuvayimilliye Kahramanlarımız, canla başla, büyük bedeller ödeyerek, emperyalizme karşı dünyada ilk başarıya ulaşan Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış ve bu zafer sonucunda Cumhuriyet bayrağı burçlara dikilmiştir. Ne yazık ki yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Birinci Kuvayimilliyecilerin eseri olan  Cumhuriyet bayrağımız bugün özgür değildir.  Bu nedenle gün, yeniden Kuvayimilliye bayrağını yükseltme mücadelesi verme günüdür.

Önümüzdeki bu görev yaşamsaldır ve acildir. Neden mi?

Bu soruya, 17 yaşında Ege’de Yörük Ali Efe Çetesi’nde Kurtuluş Savaşı’mıza katılan ve yiğitliğiyle o yaşta Köyceğiz Kuvayimilliye Komutanı olan Hikmet Kıvılcımlı’nın 29 Ekim 1968’de yayımlanan “Cumhuriyet Bayramı Nedir?”  başlıklı yazısından alıntıyla cevap verelim:

“Mustafa Kemal, Türkiye’yi yüzyıllardan beri iki büyük kahredici gücü, iki büyük lanetleme gücü ezdiğini haykırdığı gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gönderesine ilk Cumhuriyet bayrağını çekmişti. Bu İki kahredici, lanetleme, baş belası güç neydi?

Mustafa Kemal’e göre birisi Emperyalizm, öteki Saltanat’tı.”…

“(…) Cumhuriyet emperyalizme, yani Cihan Finans-Kapitalizmine ve Saltanat’a, yani Osmanlı Tefeci-Bezirgânlığına karşı savaşarak doğdu.”

Yine Hikmet Kıvılcımlı’nın deyimiyle “Türkiye’de Cumhuriyet demek, Türk Milletinin bağrına oturmuş olan emperyalizmle Saltanat’a karşı kurduğu bir savunma kalesi demektir.”

Bu nedenle, Ortaçağ ve saltanat özlemcileri için yas günü olan 29 Ekim’leri gerçekten bayram gününe çevirmek için Antiemperyalist, Antifeodal, Antişovenist İkinci Kurtuluş Savaşı mücadelesinde İkinci Kuvayimilliyecilerin safında yer almalıyız.

Emperyalistler, İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler!

Yaşasın 29 Ekim!

Yaşasın Cumhuriyet! (29.10.2021)

Halkçı Kamu Emekçileri

 

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın: