AKP’giller, Muaviye–Yezid, CIA-Pentagon İslamının eğitimini örgün eğitim kurumlarında yasallaştırma çalışmalarını tamamlıyor

AKP’giller, Muaviye–Yezid, CIA-Pentagon İslamının eğitimini örgün eğitim kurumlarında yasallaştırma çalışmalarını tamamlıyor

AKP’giller yönetemiyorlar ülkeyi.  Yaptıkları yolsuzluklar, vurgunlar, talanlara her gün bir yenisi ekleniyor ve yıllardır kandırdıkları yoksul halkımız bakımından da artık mızrak çuvala sığmıyor. Saltanatları sallanıyor. İşte bu nedenle, halkımızı Allah ile aldatma işine gittikçe hız veriyorlar. Çünkü Laiklik, onların özledikleri karanlık dünyaya, halkımızı köleleştirecek Ortaçağ karanlığına giden yolda en büyük engel. İşte bu nedenle 2021 yılı Eylül ayı, AKP’gillerin Laikliğe saldırılarına  bir yenisinin eklendiği olaylara sahne oldu.

Önce, yargı sistemimizin yüksek mahkemesi konumunda olan Yargıtay’a ait yeni binada yapılan törende; adli yılın açılışını dinsel bir törene çevirdiler. Açılışta, bağımsız yargıya müdahale niteliğinde AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Bağımsız Yargı ile hiçbir ilgisi ve ilişkisi olmayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile sahneye çıktı ve dualar eşliğinde adli yıl açılışı yaptılar.

Ardından, AKP Eski Milletvekili, Ortaçağcı gerici Tosun Resul’un Laikliğe kin kustuğu ve Laikliğin olmadığı Yeni Anayasayı Halkımıza yedirmeye çalıştığı söylemlerine tanık olduk:

90 senedir dindarlara hayatı zehir etmeye çalışanların ve toplumu İslam’dan uzaklaştırmaya çalışanların tek gerekçeleri Laiklik”, “Laiklik ilkesi Anayasadan çıkarılmalı”, “AK Parti iktidarlarının başörtüsü yasağını kaldırması, Ayasofya’yı ibadete açması, Taksim’e cami yapması ve benzer normalleşme adımları birilerini fevkalade rahatsız etmiştir.

 

Son olarak 14-16 Eylül 2021 tarihli internet sitelerinde Ali Erbaş’ın ağzından AKP’giller’in Laik eğitime son saldırıları yer aldı. Ali Erbaş’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama basında şöyle duyuruldu: “TDV öğrenci yurtları, gençlik merkezleri, cezaevleri, hastaneler, YURT-KUR, üniversite kampüsleri vb. yerlerde D grubu Kur’an kursları açıyoruz. Cenab-ı Hak hayırlı ve bereketli eylesin.” (https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diyanet-universite-kampusleri-yurt-ve-hastanelerde-kuran-kursu-acacak-1868723). Bu haberin hemen ardından da yine Diyanet İşleri Başkanlığının, 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılmasına yönelik çalışmaları başlattığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili akademisyenlerle toplantı gerçekleştireceği haberi basında yer aldı. (https://www.dw.com/tr/diyanet-i%C5%9Fleri-ba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-kuran-kurslar%C4%B1-zorunlu-e%C4%9Fitimden-say%C4%B1ls%C4%B1n/a-59191858). Ancak haberin yayınlanmasın ardından, gelen tepkiler üzerine ertesi gün yeni bir açıklama yapıldı Diyanet İşleri Başkanlığından: “Burada amaçlanan, Kur’an kurslarının zorunlu hale getirilmesi değil, Diyanet İşleri Başkanlığı 4-6 yaş Kur’an kurslarını tercih eden velilerin çocuklarının da zorunlu olarak düşünülen okul öncesi eğitimi almış kabul edilmeleridir.”dendi.(https://www.dw.com/tr/diyanet-%C3%BCniversite-ve-yurtlarda-kuran-kurslar%C4%B1-a%C3%A7acak/a-59175762). Siz kimi kandırıyorsunuz? Ha Ali Veli, ha Veli Ali! İşiniz gücünüz sahtekarlık, aldatma. Bal gibi Kur’an kurslarının okulöncesi zorunlu eğitime sayılmasını planlıyorsunuz.

Zaten çocuklarımıza yapacağınızı salgın sürecini fırsat bilerek yapmıştınız. Halk düşmanı salgın politikalarınız nedeniyle okulların yüz yüze açılamadığı dönemde Ortaçağcı gidişin değirmenine su taşıyan Kur’an kurslarınız artarak devam etti. Ali Erbaş, 2021 Ağustos ayında Kur’an kurslarına ilişkin olarak “Bu yıl düzenlediğimiz yaz Kur’an kurslarımızda 1 milyon 906 bin 615 evladımız Kur’an-ı Kerim ile buluştu. Kurslarımıza katılan evlatlarımızı tebrik ediyor, değerli velilerine ve büyük özveri gösteren hocalarımıza en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.” demişti. O yılan yuvası kurslar ki oralardan her gün çocuklarımızın çocukluğunu yakan yeni bir haber gelmekteydi. İşte en son Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Pehlivan’ın gazetedeki 16 Eylül 2021 tarihli köşe yazısına taşıdığı Kahramanmaraş’taki Arınç Kuran Kursu’nda yaşanan cinsel istismarlar.  (https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/baris-pehlivan-yazdi-turkiyeyi-sarsacak-satirlar-once-istismar-sonra-dirilis-ertugrul-1869203). Pehlivan’ın  “Okurken düşüyor, yazarken boğuluyorum”, “Zor ve keserek aktarıyorum”  diyerek yazdıkları ve bizler için o kadarını okumanın bile çok zor olduğu satırlar. Kur’an kursu adı altında, ırz, namus, ahlak düşmanı iblislerin çocuklarımıza yaşattıkları,  insanlık vicdanımızı dağlıyor.

Çocukları üniversite kazanan dar gelirli, yoksul anne-babalar canhıraş çocuklarına kalacak yer ararken, Yurt-Kur yurt kurmayıp öğrencileri tarikat yurtlarına mahkum ederken, örgün eğitime devam eden gençlere yönelik yaygın din eğitimi faaliyetleri kapsamında yaş gruplarına göre uygun sınıflar oluşturularak İhtiyaç Odaklı Kur’an Kursları Hafta Sonu Öğretim Programı ile Camilerde Kur’an Öğretimi, Hafta Sonu Kur’an Kursları Programı  uygulanması planlanıyor. YURT-KUR, üniversite kampüsleri vb. yerlerde gençlere yönelik İhtiyaç Odaklı Kur’an Kursları Hafta Sonu Öğretim Programları açılması çalışmaları sürdürülüyor. Yani artık AKP’giller, Muaviye –Yezid, CIA-Pentagon İslamının eğitimini örgün eğitim kurumlarında yasallaştırma çalışmalarını tamamlıyor böylelikle.

Peki bizler ne yapacağız? Susacak mıyız? Pes edecek miyiz? Asla! Halkçı Kamu Emekçileri olarak  vazgeçilmezimiz olan, soluduğumuz hava, içtiğimiz su, yediğimiz ekmek gibi ihtiyacımız olan Laikliği, Laik ve Bilimsel Eğitimi  her zaman olduğu gibi var gücümüzle savunmaya devam edeceğiz. İşte şimdi tam da sırasıdır:

Yüreğimiz ve bilincimizde inancımız,

Ellerimizde pankartlarımız,

Dillerimizde sloganlarımız ile Laiklik, Laik ve Bilimsel Eğitim için alanlara çıkmanın.

Sendikamız Eğitim-İş’e, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş’e sesleniyoruz: Haydi yeniden Laik Eğitim için alanlara, mücadeleye diyelim! Şimdi değilse ne zaman? (18.09.2021)

Halkçı Kamu Emekçileri

Sosyal Medyada Paylaşın: