Eğitim İş Üyelerine ve Genel Merkez Genel Kurul Delegelerine Açık Mektup

Eğitim İş Üyelerine ve Genel Merkez Genel Kurul Delegelerine Açık Mektup

Değerli Eğitim İş Üyeleri;

Bildiğimiz gibi Sendikamız Eğitim İş, önümüzdeki kısa süreç içerisinde 6’ncı Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirecek.

  1. Sendikamız, 6’ncı Olağan Genel Kurula ülkemizdeki Parababaları İktidarının yani Ortaçağcı AKP İktidarının işledikleri ağır suçların birer birer ayyuka çıktığı, gerizin patlayıp ortalığa döküldüğü bir dönemde gitmektedir. Söz konusu bu ağır suçlara iştirak edenler arasında; devlet yönetiminin en yüksek kademelerinde bulunanlarla birlikte mafya liderleri, emniyet mensupları, yargı mensupları, aralarında MEB’in de olduğu üzere çeşitli bakanlıklarda görev yapan kişiler ve kalemini satmış, basın ahlâkına ihanet etmiş gazeteciler de dahil olmak üzere birçok kesim bulunmaktadır. Bugün insanlarımızı işte bu mücrimlerin yönettiği bir devlet mekanizması soyup soğana çevirmektedir.

Burada amacımız elbette, Hakkı Tonguç’un da yıllar önce çok yerinde bir saptamayla dile getirdiği gibi; işçi-emekçi yoksul halk kitleleri’nin, Parababaları iktidarları tarafından demokrasicilik oyunu ile “kağıt ve sandık demokrasisi” yolu ile sürü hayvanı yerine konulmasına karşı mücadele vermektir.

“Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı ve işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindekini atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte”, demekteydi Tonguç Baba da.

Ne yazık ki mevcut “seçim demokrasisi”nde halkımız dört yılda bir seçim sandığına götürülmekte, çoğunlukla da AB-D Emperyalistlerinin para gücüyle, medya gücüyle öne çıkardığı siyasi partilere veya siyasi kişilere oy vermek zorunda bırakılmakta, yani halkımıza ölümlerden ölüm beğen denilmekte bunun adına da “demokrasi” denmektedir. Yani bugünün Türkiyesi’nde, mevcut Parababaları Devletinin yönetiminde, AB-D Emperyalistlerinin yerli satılmışlarla beraber yarattığı kanser düzeninde emekçi kitleler hiçbir şekilde söz sahibi değildir. Dolayısıyla “demokrasi” sözcüğü bir kandırmacadan, bir sonraki dört yılda yapılacak vurgun ve soygunlar için kullanılan bir kılıftan başka hiçbir anlam taşımamaktadır.

İşte bunun bilincinde olan, ilerici, yurtsever, devrimci değerlerin savunuculuğunu yapan biz Eğitim İş’liler için gerçek demokrasi olmazsa olmazlardandır. Gerçekten demokratik bir kitle örgütünün ve yönetiminin tabandan başlayarak tüm üyelerinin seslerini duyması, duyurması, sorunlarına eğilmesi, bu sorunlara kesin çözümler bulmak için mücadele etmesi gerekir.

Tüm bu sebeplerden dolayı Sendikamız Eğitim İş’in tüm Şube Genel Kurulları, Genel Merkez Genel Kurulları son derece önemlidir.

Eğitim İş, tıpkı Türkiye siyasetini elinde bulunduran Parababalarının temsilciliğini yapan siyasilerin her seçim öncesi halkımızın gözünü boyayıp oy avcılığı yapmak için halkımıza gittiği bir tarzda yönetilemez, yönetilmemelidir. Bilinçli, genelde ülkemizin, özelde ise Eğitim ve Bilim Emekçilerinin sorunlarına kayıtsız kalmayan Eğitim İş üyeleri ve delegeleri böyle bir yapıya asla izin veremez, vermemelidir.

Bilindiği gibi 6’ncı Olağan Genel Kurula giderken sendika içerisinde çeşitli kişiler ve gruplar seçim çalışması yapmaktadırlar. Bu son derece doğaldır burada bir yanlışlık yoktur. Nitekim biz Halkçı Eğitim ve Bilim Emekçileri de kendi ilkelerimiz doğrultusunda seçim sürecinde boylu boyunca yer alıp Sendikamızın daha ileri, daha mücadeleci bir aşamaya gelebilmesi için çaba harcayacağız.

Bize göre Genel Kurul Delegeleri, demokratik bir kitle örgütünün yönetimine aday olan kişiler arasından kimleri tercih edeceğine özetçe şu kriterler çerçevesinde, tamamen özgür iradeleriyle karar vermelidir:

1- Oy verilecek aday/grup, bugün ülkemiz için savunulması en elzem ilkelerden biri olan Antiemperyalizm ilkesini gerçekten benimsemekte midir? ABD ve Avrupa Birliği Emperyalistlerinin ve bölgemizdeki işbirlikçilerinin insanlık dışı politikalarını açıktan eleştirip bu politikalara karşı mücadele etmeyi Sendikal mücadelenin bir parçası olarak görmekte midir?

2- Oy verilecek aday/grup, bugün Türkiye Emekçi Halkını işsizlik, pahalılık, açlık ve sefalet cehennemine mahkûm eden, insanlığı Ortaçağ Karanlığına götürmeye yeminli Ortaçağcı AKP İktidarına, AKP’giller’in temsil ettiği Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfına ve Tefeci-Bezirgân Sermayenin ideolojisi olan Muaviye-Yezid, günümüzdeki adıyla CIA-Pentagon İslamı’na sözde değil özde karşı mıdır? Bu konuda geçmişte nasıl bir mücadele yürütmüştür? AKP’nin özellikle eğitim alanındaki gerici uygulamalarına karşı nasıl bir mücadele perspektifi sunmaktadır? Bu bağlamda AKP İktidarının yok olma noktasına getirdiği Laikliğin, Laik Eğitimin, yerinde yeller estirdiği Mustafa Kemal ve Silah Arkadaşlarının kurduğu Laik Cumhuriyet’in Sendikamız için en önemli mücadele konularından biri olduğuna inanmakta, bu yönde davranmakta mıdır?

3- Oy verilecek aday/grup, tüm dünya halklarının eşitliğini ve kardeşliğini koşulsuz bir şekilde savunmakta mıdır?

4- Oy verilecek aday/grup daha önce sendikanın çeşitli yönetim organlarında yer almış mıdır? Aldıysa Eğitim İş’e neler kazandırmıştır? Eğitim İş’in, Eğitim ve Bilim Emekçilerinin Demokratik Merkeziyetçi bir yığın örgütü haline gelebilmesi için hangi adımları atmıştır?

5- Oy verilecek aday/grup örgüt içi demokrasiye gerçekten inanmakta mıdır? Üyeyle Genel Başkan arasında bir fark görmeden tabandan gelen tüm talepleri yerine getirmek için çaba sarf edip eleştirileri göğüsleyebilecek midir? Yanlışları gösterildiğinde erdemlilik gösterip özeleştiri verebilecek midir?

6- Oy verilecek aday/grup gerçekten Sendikamızın büyümesi, kitleselleşmesi için mi mücadele edecektir yoksa bulunduğu makamı Meclisteki herhangi bir partiden milletvekili olmak için veya başka mevkiler kazanmak için kullanılacak bir sıçrama tahtası olarak mı görmektedir? Yani sendikayı ikbal, geçim kapısı olarak mı görecek yoksa emekçi üyelerine bir hizmet kapısı mı görecektir?

7- Oy verilecek aday/grup sırf yönetime gelebilmek için ilkesiz, amorf ittifaklar içine girecek midir? “Bir ya da birkaç koltuk da benim olsun, gerisi ne olursa olsun”, diyerek daha önce örneklerine şahit olduğumuz gibi Eğitim İş’i yönetim içindeki kişi/grup çekişmelerinden dolayı çalışamaz hale getirip felce uğratacak mıdır?

8- Oy verilecek aday/grup, üyelerimizin alınterinden elde edilen sendika gelirlerini gerçekten tekrar üyeye dönecek şekilde, üyelerin ve tüm Eğitim ve Bilim Emekçilerinin sorunlarını çözmek için kullanacak mıdır?

9- Oy verilecek aday/grup, kendini sadece Eğitim ve Bilim Hizmet Koluyla mı sınırlandıracaktır yoksa toplumsal mücadelenin bir bütün olduğu gerçeğinden yola çıkarak başta İşçi Sınıfımız olmak üzere tüm toplumsal kesimlerin meşru ve haklı mücadelelerine destek verecek midir?

10- Oy verilecek aday/grup, sendika yönetimine geldiği anda Eğitim ve Bilim Emekçilerinin dağlar gibi sorunlarına çözüm getirecek, elle tutulur, somut bir programa, eylem planına sahip midir? (Halkçı Kamu Emekçileri olarak sendikamıza yönelik somut önerilerimizi içeren Seçim Bildirgemizi kısa süre içinde yayınlayacağız.)

Değerli Eğitim İş Üyeleri ve Delegeleri;

İşte bu sorular, 6’ncı Olağan Genel Kurulumuzun Sendikamızı daha mücadeleci, daha kararlı, daha ilkeli bir örgüt haline getirecek yolu açması için sorulması elzem sorulardır.

Açıkça ifade etmek gerekir ki Halkçı Eğitim ve Bilim Emekçileri olarak Genel Kurul Delegelerinin sırf kişisel ilişkilerden dolayı, “oy vermezsem ayıp olur”, “söz verdim” gibi kaygılardan dolayı şu ya da bu kişilere oy vermesini doğru bulmuyoruz. Zira istisnasız tüm Eğitim İş üyelerinin, Sendikamızın gelecekteki üç yılını şekillendirecek olan böylesine bir Genel Kurulda sonuna kadar objektif davranacak denli bilinçli olduğuna canı gönülden inanıyoruz.

Ve şimdiden ilan ediyoruz:

Eğitim İş 6’ncı Olağan Genel Kurulunda yönetime aday olacağız. Halkçı Eğitim ve Bilim Emekçileri, yukarıda sıraladığımız sorulara kesin ve net yanıtlar vermeye, sorumluluk üstlenmeye her zaman hazırdır. Gerçek anlamda TÖS’ün, TÖB-DER’in devrimci mirasını taşıyan bizler, bu mücadele geleneğinin tecrübesiyle, dinamizmiyle Sendikamızı fersah fersah ileriye taşıyacağımızdan en ufak şüphe duymuyoruz.

Tüm Eğitim İş üyelerini, olanca mücadele azmimizle, sevgi ve saygıyla selamlıyoruz. (29.07.2021) 

Halkçı Eğitim ve Bilim Emekçileri

Sosyal Medyada Paylaşın: