5 Haziran Dünya Çevre Günü: Çevre Katliamını durdurmak için örgütlü mücadeleye!

5 Haziran Dünya Çevre Günü: Çevre Katliamını durdurmak için örgütlü mücadeleye!

Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Özellikle son 20 yıldır maalesef dünyamız küresel anlamda çevre sorunuyla daha fazla karşı karşıya. İklim değişiklikleri, kuraklık, ozon tabakasının delinmesi gibi sorunlardan hepimiz haberdarız.

Peki bu durumun sorumluları kimler?

Emperyalizm çağına geçilmesiyle birlikte, gözü hiçbir zaman doymayan emperyalist ülkeler daha çok kâr elde edebilmek uğruna birçok ülkeyi işgal ettiler ve o ülkelerdeki doğal kaynakları ele geçirdiler. Bunları elde ederken de hem insan hem de doğa katliamları yaptılar. İnsanların bilinçlenmesi ve halkların bu konudaki tepkileri üzerine de “Kyoto Sözleşmesi” gibi bir sözleşmeyi sadece göz boyamak için hazırlamışlardır.

Peki bu sözleşmeye bile imza atamayan ülke kim?

Tabii ki bu sorunun baş sorumlularından biri olan ABD!

Biraz da Türkiye’deki duruma bakalım. AKP’giller iktidarda olduğu 18 yıl boyunca en büyük yatırımı inşaat sektöründe yaptı. Dev gökdelenleriyle, çok katlı binalarıyla her zaman övündüler ve onlara göre bunlar gelişmişlik göstergesiydi. Önce İstanbul’u talan ederek başladılar. Nerdeyse yeşil olan tek bir alan bırakmadılar. (Buradan, buna karşı halkımızın isyanı olan Gezi Direnişi’mize de selam olsun!) 3. Köprü, 3. Havalimanı ve son olarak da Kanal İstanbul Projesi!..

Mimarlar Odası’nın raporuna göre, bu kanal hâlâ oldukça aktif olan Kuzey Anadolu Fay hattının 10-12 km yakınından geçmektedir. Yani eğer kanal yapılırsa depremin şiddetini 10 kat arttırabilecektir. Ayrıca İstanbul’da kalan nadir yeşil alanlara ve bina yığınlarının diğer bölgelere göre çok yoğun olmadığı olmadığı Küçükçekmece bölgesine de büyük zarar verilmiş olacaktır.

İstanbul dışında da birçok şehrimiz ve doğal güzelliklerimiz talana uğramaya devam etmektedir .Geçen sene Bildiğimiz gibi Kanadalı emperyalist şirket Kazdağları’na altın madeni çıkarmak için üssünü kurdu. 200 bin ağaç katledilerek bir doğa katliamı daha yapılmış oldu. Ama halkımız bu duruma sessiz kalmadı ve emperyalist şirket şimdilik de olsa geri adım atmak zorunda kaldı.

Bir de Türkiye’nin Maldivleri diye anılan Salda Gölü’ne diktiler gözlerini. Kanunsuzca orayı da talan etmek istiyorlar. Hatta tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de  Covid-19 salgınıyla uğraştığımız şu günlerde “Millet Bahçesi” yapmak için doğa kıyımına başladılar bile.

Başka birçok örneğimiz var tabii. Sırf rant uğruna, peşkeş uğruna, verecekleri zarar değerlendirilmeksizin kurulan HES’ler, termik santraller ve orman katliamına yol açacak daha birçok şey…

İnsan ve doğa sevgisini büyüttükçe bu dünya güzelleşecek. Bunun için de tek çaremiz var: “Örgütlü Mücadele!”

Kahrolsun Emperyalizm! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz! 5 Haziran 2020

Halkçı Kamu Emekçileri

 

Sosyal Medyada Paylaşın: