Düşünen insana düşman AKP’nin, çocuklarımıza ihaneti bitmiyor…

Düşünen insana düşman AKP’nin, çocuklarımıza ihaneti bitmiyor…

17 yılda 16. kez eğitim sisteminin yapısını bozan AKP’giller son açıklanan Yeni! Ortaöğretim Modeliyle bir yandan bilimsel eğitimin son kalan kırıntılarını da ortadan kaldırırken, diğer yandan da çocuklarımızı sömürü düzeninin emrine yekten amade kılıyor.
Piyasa şartlarına göre eğitim modelini savunan Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının günümüzdeki temsilcisi AKP’gillerin Bakanı Ziya Selçuk son açıklamasıyla bunu bir kez daha kanıtlamış oldu.
Selçuk’u “eğitimin vizyonunu” değiştirecek kişi olarak görüp umut besleyen gafillere küçük bir hatırlatmada bulunalım. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı görevini sürdürürken 2004 yılında öğretmenlere yönelik verdiği zorunlu seminerde TRT 4 Kanalında eğitimle ilgili yapılacak dönüşümleri şöyle duyurmuştu:
“Artık eğitimi piyasa belirleyecek. Eğitim toplumun ihtiyacına göre değil piyasanın ihtiyacına göre şekillenecek. Piyasaya göre eğitim modeline geçiyoruz. Büyük bir projenin küçük bir parçasıdır bu anlattığımız. Büyük fotoğrafı görmek lazım. Metodolojileri değiştiriyoruz. Bildiğiniz tüm doğrular değişiyor.”
Bu zat-ı muhteremin öyle vizyonla işi olmadığını tam tersine bir misyonu gerçekleştirmek için o göreve getirildiğini gösteren bundan daha açık bir ifade olamaz.
AKP’nin 2002’de iktidara gelmesinden sonra eğitimin yapısını bozan köklü müdahalelerin mimarlarından biri olan Ziya Selçuk, sistem değişikliğiyle çocuklarımıza eşit koşullarda özgürce alabilecekleri temel insan hak ve değerlerine dayalı bir eğitim modeli yerine, toplumsal eşitsizliği ve adaletsizliği üreten bir dünya vaat ediyor! Devlet eliyle eğitim haklarının gasp edilmesi anlamına gelen tüm bu politikalar, çocuk işçiliğinin önünü açmaktan ve emek sömürüsünden başka bir anlam ifade etmiyor.
Giderek kamusal ve demokratik eğitim anlayışından uzaklaştığımızın tescili sayılan bu model, gençlerimizi kariyer ofislerinde sıra bekleyen müşteri statüsüne indirgiyor. Açıklanan modelin en çarpıcı yönü ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi zorunlu ortak ders olurken, Matematik seçmeli ders yapılıyor! Eğitimin AKP eliyle nasıl dinci ve piyasacı kuşatma altına sokulduğunu bundan daha iyi gösteren bir örnek bulamayız herhalde. 2020 yılından itibaren kademeli olarak uygulanması öngörülen modelde, çocuklarımızın ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimlerinde çok önemli bir rol oynayan, temel insani özellikleri besleyen Beden Eğitimi, Müzik ve Resim zorunlu ders olmaktan çıkarılıyor.
Anasınıfından itibaren türbana sarıp beyinlerini zehirledikleri çocuklarımızın; eğitim hayatları boyunca bilimsellikten uzak dogmaların dikte edildiği böylesi okul ikliminde, kendisine ve ülkesine katkı sunacağı kimlik oluşturmalarına imkan yok. Eğitim programlarından okulların mekansal planlamalarına kadar büyük bir dönüşümü içeren her türlü düzenlemenin temelinde hırsız ve gözü doymaz AKP’gillerin büyük rant elde etme hevesleri yatıyor. Birbirini besleyen bu süreçlerin yasal sözcülüğünü de şovmen rolüyle Gayri Milli Eğitim Bakanı üstlenmiş durumda. Bir üniversite rektörünün “Ben bu ülkede en çok cahillere güveniyorum, ülkenin geleceği için daha cahil nesiller lazım” dediği bir ülkede yaşıyoruz maalesef.
Bugün AKP iktidarının eğitim yoluyla yapmaya çalıştığı, kendisini iktidarla özdeşleştiren, her zaman her yerde kendisini biat ettiği iktidara karşı hiç düşünmeden feda eden kullar oluşturma projesi.
Dünden bugüne adım adım dinselleşme ve piyasalaşma saldırısına uğrayan eğitim sistemimiz, yeni açıklanan sözde değişiklikle çocuklarımıza AKP’giller iktidarının nasıl bir karanlık gelecek hazırladığını bir kez daha ortaya koymaktadır.
Bizler Halkçı Kamu Emekçileri olarak;
Molla öğrenciler yerine, evrensel insan haklarını özümsemiş, özgür ve bilimsel düşünceye sahip bireylerin yetişeceği;
Laik ve bilimsel temellere dayalı parasız, kamusal ve demokratik bir eğitim sistemini kurmak için mücadelemizi başarıya ulaştırıncaya kadar sürdüreceğiz. (23.05.2019)

 

Halkçı Kamu Emekçileri

Sosyal Medyada Paylaşın: