Parababaları Düzeni bir cana daha kıydı!

Parababaları Düzeni bir cana daha kıydı!

Bir baba düşünün;

Ailesi için gece gündüz çalışan, didinen, alınteri döken, AB-D Emperyalistlerinin ve yerli satılmışların elbirliğiyle yarattığı bu kanser düzeninde, kendinin ve ailesinin ayakta kalması için mücadele eden…  Bu yıkılası kanser düzenine karşı verdiği yaşam mücadelesinde, yine bu kanser düzeninin yarattığı trafik canavarının, kolunu ezip sağlığını bozması sonucu işsiz kalıyor bu  baba.

Ülkemizde kriz mriz yok diyen, sonra bu kriz bizim krizimiz değil diyen, AB-D Emperyalistleri tarafından suyun başını  tutmakla görevlendirilen AKP’giller; yandaş basınıyla, yandaş yazar çizerleriyle, yandaş bürokratlarıyla güllük gülistanlık gösteriyorlar, ekonomik olarak çöküşe doğru giden ülkemizi. Gerçekte en az yüzde 20’leri bulan işsizlik oranını, işsizlik hiç yokmuş gibi gösteriyorlar. Halkımızı bu işsizlik, pahalılık, zam, zülüm, işkence koşullarına iterek canlarına kast ediyorlar insanlarımızın.

İşsiz kalıp çocuğuna bir pantolon alamadığı için, bunu gururuna yediremeyip intihar eden İsmail Devrim, aslında failleri belli olan bir cinayete kurban gitti. Failleri;  başta AB-D Emperyalistleri olmak üzere bu güruha ruhlarını satan yerli satılmışlardır. İnsanın en temel hakkı olan ve parasız olması gereken eğitim bu düzende maalesef maddi güce dayalı. Paran varsa okumaya da hakkın var. Paran yoksa da bu kanser düzeninde ne okumaya hakkın var,  ne de sağlık hizmetlerinden yararlanmaya. Sonuçta emekçi İsmail Devrim’in kolu bir trafik kazası sonucu ezilmedi, o kol trafik cinayetinin kurbanıdır. İşçi İsmail Devrim kendi canına kıymadı, ülkemizdeki bütün felaketlerin sorumlusu AB-D Emperyalistleri ve AKP’giller birlikte işlediler bu cinayeti.

Kocaeli Hereke’de işlenen bu cinayet, günden güne emekçinin emeğinin karşılığını alamadığını ve alım gücünün gittikçe eridiğini de gösterir. Bu üzücü olay, AB-D Emperyalistlerinin ve yerli satılmışların, Emekçi Halkımızın hayatlarına göz diktiğini gösterir.

İnsan, onuru için yaşar. İsmail Devrim de onuru için yaşayan bir babaydı. Bu Kanser Düzeni, İsmail Devrim’e; ailesinin yaşamını idame ettirmeye gücü yetmediği, çocuklarına bakamadığı, oğluna bir okul pantolonu alamayıp eğitiminden bir gün de olsa geri kalmasına neden olduğu için kendini suçlu hissettirdi ve canına kıydı İsmail Devrim.

Bu yüzden diyoruz; suç, İsmail Devrim gibi çocuğuna bir pantolon alamamayı gurur meselesi yapan bir babanın değil. Suç, bu sistemi yaratan ve ülkemize dayatan AB-D Emperyalistlerinin ve yerli satılmışlarındır. O yüzden bu üzücü olay intihar değil, cinayettir. AB-D Emperyalistlerinin ve AKP’giller’in işlediği bir cinayet…

Bir daha bu cinayetler yaşanmasın istiyorsak yapılacak bellidir. Başta işçi sınıfımız gelmek üzere emekçi halkımızın örgütlenerek bu zulüm düzenine, bu düzenin yaratıcıları AB-D Emperyalistlerine, uygulayıcıları yerli satılmışlara karşı ayağa kalkmak, artık yeter diyerek üstüne üstüne yürümektir bütün zalimlerin.

Ant olsun ki başaracağız! (23 Eylül 2018)

Biz Halkçı Kamu Emekçileri olarak diyoruz ki;

İsmail Devrim onurlu bir babadır.

Ve yine diyoruz ki

Parasız eğitim en temel insan hakkıdır.

Parasız sağlık en temel insan hakkıdır.

Halkçı Kamu Emekçileri

Sosyal Medyada Paylaşın: