Eğitim-İş Yeni MYK’sının İlk Örgütlenme Atağı(!) (…) No’lu Şubeler!

Eğitim-İş Yeni MYK’sının İlk Örgütlenme Atağı(!) (…) No’lu Şubeler!

Yeni MYK’miz, şapkadan tavşan çıkarır gibi yeni şubeler açma kararı almış, daha açık bir ifade ile adrese teslim şubeler kurmaya karar vermiş. 
Burjuva boyalı basınında bazen şu tip haberler ile karşılaşırız. “Filan devlet kadrosuna adrese teslim kadro ilanı verildi” ya da “filan iş, filan yandaş şirkete adrese teslim ihale edildi”, diye. Yeni MYK’nin şube açma kararının da ne yazık ki bu burjuva medyası haberlerinden nitelik olarak hiçbir farkı yoktur, yapılan tam da budur.


Bilindiği gibi, 5-6 Ağustos 2017 tarihinde Ankara’da yapılan 5 inci Olağan Kongre sürecini dizayn etmek için kendilerine “Yol Arkadaşları” ismini veren önceki başkanın ekibi, kendisine muhalif olan Adana Şubeyi ikiye bölmüş, birçok şubeye de antidemokratik, faşizan yöntemlerle müdahalelerde bulunmuştu.
Kongrede bu tür sarı sendikacılık yöntemleri eleştiri konusu yapılınca, kendisini ve kendi şubesini savunmuş ve “Antalya Şubesi bölünmek istemiyor, isterseniz tüm Antalya Şube delegelerine ve temsilcilik yöneticilerine sorabilirsiniz”, demişti.
Kendilerini “11 Haziran Grubu” diye tanımlayan arkadaşlar da bu sürecin üzerine gidip, bu sarı sendikacılık yöntemini mahkûm etmemiş, edememişti.
Sadece “Halkçı Eğitim ve Bilim Emekçileri”, hem kongre konuşmalarında, hem de kongrede dağıttıkları bildiride ülke ve eğitimin sorunlarını gündem ederek, kongrenin bu sorunların çözümüne yönelik kararlar almasını istemişti.
“Halkçı Eğitim ve Bilim Emekçileri” bu sorunların çözümü için de, kongrede Liste olarak aday olmuşlardı.
Öte yandan 11Haziran Grubu’nun da gündeminde genelde ülke ve ülke sorunları, özelde ise eğitim ve eğitim sorunları yer almamıştı. Kongrede bu sorunları her iki grup da ıskaladı, yok saydı, ama ne acıdır ki onların yok saymasıyla problemler yok olmuyordu!
Ülke ve eğitim can çekişirken, bu iki grup 3-4 saat Genel Merkeze yeni yer almak için bankalardan kredi alıp almamayı tartıştılar ve tartıştırdılar. Bu tür durumlar için halkımız ne de güzel tanımlama yapmış; “Koyun can, kasap et derdinde” diye.
Şimdi ne değişti de yeni MYK’miz göreve gelir gelmez “işi gücü bıraktı”, Antalya başta gelmek üzere 5 ilde yeni şube açmak kararı aldı?
“İşi gücü” diyoruz bu aslında bir halk deyimi, gerçekte ülke elden gidiyor, bölünüp parçalanıyor, BOP süreci yani Yeni Sevr tıkır tıkır işliyor, Mustafa Kemal’in izi tozu müfredattan siliniyor, okullarımız Peşaver Medreselerine döndürülerek güzel yurdumuz hızla Ortaçağ karanlığına sürükleniyor, bizim baylar koltuklarını sağlama alma, kendi ekiplerinin başlarına koltuk yaratma peşinde!
Yani Eski başkan Mehmet Balık ve eski Genel Sekreter Şükrü Balun yönetim kuruluna seçilemedi, kongre öncesi ve kongre sürecinde yaptıkları her türden ayak oyunları ve sarı sendikacılık taktiklerine rağmen başarılı olamadılar. “Osmanlı’da oyun çok!” yolda giderken ilk durakta arkadaşlarını satan “Yol Arkadaşları” hemen yeni bir hamle yaparak yolda kalan, yolda bırakılan “Yol Arkadaşları”na yeni iş, pardon! yeni şube açma kararı alıyorlar.
Devrimci Sınıf Sendikacılığın temsilcisi Halkçı Eğitim ve Bilim Emekçileri olarak, bu tür oyunları sarı sendikacılık, hatta sarı gangster sendikacılık diye tanımlayınca “Mart kedisi gibi yüzümüze pıfkırıyorlar”. Biz kediye kedi deriz! Biz kimseye hakaret etmeyiz, küfretmeyiz, olayın adı neyse onu der, onu söyler, onu yazarız. Birileri alınacak, birileri küsecek diye de bakmayız. O yüzden Vatan elden giderken, Ortaçağ Düzenine gidişin yolları döşenirken ve bu geriye gidişi durdurmak için mücadele örgütlemek varken, bu yapılanın adı sarı sendikacılıktır.
Biz sarı gangster sendikacılığın Türkiye İşçi Sınıfının ve Kamu Emekçilerinin ayağında bir pranga olduğunu haykırıyor ve bu illetin İşçi Sınıfı ve Kamu Emekçileri içinde teşhir edilerek, yok edilmesi için; “sayımızın azlığına, düşmanın çokluğuna bakmadan, yılmadan, bıkmadan, usanmadan” büyük bir mücadele yürütüyoruz. Devrimci Sınıf Sendikacılığı anlayışını sendikalarımızda hakim kılıncaya kadar da bu mücadeleyi yürüteceğiz.
Ve bu mücadelemizi eninde sonunda başarıya ulaştıracağımıza olan inancımız tamdır.

Halkçı Eğitim ve Bilim Emekçileri
25.09.2017

Sosyal Medyada Paylaşın: