Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nun “Uşak” kararı korkaklıktır, diz çöküştür, ciddiyetsizliktir!

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nun “Uşak” kararı korkaklıktır, diz çöküştür, ciddiyetsizliktir!

Bildiğimiz gibi Birleşik Kamu İş Konfederasyonu 6 Nisan tarihinde yaptığı açıklamayla 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağını ilan etmişti. Konfederasyonun internet sitesinde hâlâ duran açıklamada aynen şunlar söylenmişti:

“(…)

“Tüm bu nedenlerle 1 Mayıs emekçiler için vazgeçilmez bir alandır.

“Ülkemizin ve geleceğimiz adına kaygı verici gelişmelerin yaşandığı bir süreçte, Taksim’de olmak daha da anlamlı olacaktır. Çünkü emperyalizm ve ülkemizdeki işbirlikçileri, emekçilerin Taksim’de bir araya gelmesinden ve gücünün farkına varmasından korkmaktalar.

“Kamu emekçileri ve işçi sınıfı ayrımı yapmadan sendikal hak ve özgürlüklere, yapılan tüm saldırılara karşı hep birlikte 1 Mayıs’ın simgesi Taksim’de olacağız.” (http://www.birlesikkamuis.org.tr/haber-1147-1-mayista-taksimdeyiz.html)

Bu açıklama, yıllardır Türkiye’de 1 Mayıs’ın Taksim anlamına geldiğini ısrarla, her platformda dile getiren biz Halkçı Kamu Emekçilerini sevindirmiş, Konfederasyonun geleceğine dair umutlarımızı biraz da olsa yeşertmişti.

Ancak Konfederasyon Yönetimi bu umutlarımızın bir hayalden ibaret olduğunu, Konfederasyonu yöneten sarılaşmış, Türk-İş’leşmiş zihniyetten böyle bir kararlılık beklemenin yanlış olduğunu göstermekte gecikmedi. Örgüt bileşenlerine birkaç gün önce gönderilen, Genel Başkan ve Genel Sekreter imzalı yazıda aynen şöyle dendi:

“İstanbul Taksim 1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma günü kutlama programında bir takım düzenlemeler yapılmıştır.”

Neymiş “kutlama programındaki bir takım düzenlemeler”?

Yapılan yeni “düzenleme”lerle Taksim’den vazgeçilmiş, rota Uşak’a çevrilmiş…

Soruyoruz Konfederasyonun eklı evvel yöneticilerine:

Bu yapılan “düzenleme” midir, yoksa alınmış bir kararı topyekûn başka bir ucube kararla değiştirmek midir?

“1 Mayıs’ta Taksim’deyiz” derken; 1 Mayıs’tan bir gün önce, Parababaları Devletinin icazetiyle, 1 Mayıs’ta ayak basmaya cesaret edemediğiniz Taksim’de 1977’de can veren 34 Şehidimizin manevi mirasını da istismar ederek Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakmayı mı kast etmiştiniz?

Kaldı ki, manevi açıdan çok değerli olan bu karanfil bırakma eylemini bile gününde yapamıyorsunuz, 1 Mayıs’tan 1 gün önce yapıyorsunuz. Dolayısıyla bu işi de sulandırıyorsunuz…

Bu ne aymazlık, bu ne ciddiyetsizliktir?

Konfederasyonu kamuoyu nezdinde ne kadar gülünç duruma düşürdüğünüzün farkında mısınız?

6 Nisan’da 1 Mayıs’ın Taksim’de olunması gerektiğine yönelik geliştirdiğiniz, bizim de çoğuna katıldığımız argümanlarda ne gibi bir değişiklik oldu da Taksim’den kaçmaya karar verdiniz?

İktidarın Taksim yasağı mı ortadan kalktı?

İlk açıklamada “AKP hükümeti; işsizliği önleyecek yatırım, üretim ve istihdam alanları açmak yerine özelleştirmeler yoluyla yoksulluğu ve işsizliği artıracak politikalar gerçekleştirmektedir.”, demiştiniz.

AKP Hükümeti bu politikalardan vaz mı geçti?

Yılın 364 günü göstermediğiniz özelleştirme, şeker fabrikaları hassasiyetiniz 1 Mayıs’ta mı depreşti?

Bu ve benzeri sorular elbette çoğaltılabilir. Ancak bu soruların hiçbiri bizim için cevabı bilinmeyen sorular değildir.

Konfederasyon 6 Nisan’da deklare ettiği cesaret dolu, ilerici bir kararı yalayıp yutmuş, onun yerine teslimiyeti, diz çöküşü ve AKP İktidarıyla olan işbirlikçiliği artık her bakımdan tescillenmiş olan bir güruhun kuyrukçusu olmayı yeğlemiştir.

Şunu da not etmekte fayda vardır:

Bu süreçte bizim dışımızda Taksim mücadelesine omuz veren olmamıştır. Genel Kurullarda sözde Taksim savunusu yapan gruplar ve kişiler, herhalde Erken Baskın Seçimlerde bir ikbal sağlayabilir miyiz, bize de milletvekilliği verirler mi hülyalarına dalmalarından olsa gerek, bu süreçte tepkilerini dile getirmemişlerdir, dolayısıyla da Konfederasyonun bu yalpalamalarına ortak olmuşlardır.

Ancak bizim için mesele dün olduğu gibi bugün de nettir:

Türkiye’de 1 Mayıs demek Taksim demektir.

1 Mayıs’ta Taksim dışında bir yer tartışmasına girişmek Parababaları düzenine “Uşak”lık etmektir.

Bu vesileyle bir kez daha belirtiyoruz ki bizler Halkçı Kamu Emekçileri olarak 1 Mayıs’ta işbirlikçi güruhun kuyruğuna takılıp Uşak’a gitmeyi, 1 Mayıs’ın anavatanını terk etmeyi reddediyoruz. 1 Mayıs’ta İşçi Sınıfının Vatanında, Gerçek 1 Mayıs Alanı’nda, Taksim’de olacağımızı dosta da düşmana da bir kez daha ilan ediyoruz. 28 Nisan 2018

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın Taksim Mücadelemiz!

Halkçı Kamu Emekçileri

Sosyal Medyada Paylaşın:

Mobil Sürüme Geç